Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
cum vidisset autem simon quia per inpositionem manus apostolorum daretur spiritus sanctus obtulit eis pecunia
elçilerin bu el koyma hareketiyle kutsal ruhun verildiğini gören simun onlara para teklif ederek, ‹‹bana da bu yetkiyi verin, kimin üzerine ellerimi koysam kutsal ruhu alsın›› dedi.
vade ad helciam sacerdotem magnum ut confletur pecunia quae inlata est in templum domini quam collegerunt ianitores a popul
‹‹başkâhin hilkiyanın yanına çık. kapı nöbetçilerinin halktan toplayıp rabbin tapınağına getirdikleri paraları saysın.
alimenta pretio vende nobis ut vescamur aquam pecunia tribue et sic bibemus tantum est ut nobis concedas transitu
yiyeceğimizi, içeceğimizi para karşılığında bize vereceksin. yeter ki ülkenden geçelim. seirde yaşayan esavoğulları ile ar kentinde yaşayan moavlılar sınırlarından geçmemize izin verdiler. Şeria irmağından geçip tanrımız rabbin bize vereceği ülkeye gitmemize sen de izin ver.›
dixit fratribus suis reddita est mihi pecunia en habetur in sacco et obstupefacti turbatique dixerunt mutuo quidnam est hoc quod fecit nobis deu
kardeşlerine, ‹‹paramı geri vermişler›› diye seslendi, ‹‹İşte torbamda!›› yürekleri yerinden oynadı. titreyerek birbirlerine, ‹‹tanrının bize bu yaptığı nedir?›› dediler.
supputatis dumtaxat annis a tempore venditionis suae usque ad annum iobeleum et pecunia qua venditus fuerat iuxta annorum numerum et rationem mercennarii supputat
efendisiyle hesap görmeli. kendisini sattığı yıldan özgürlük yılına kadar geçen yılları sayacaklar. Özgürlüğünün bedeli, kalan yılların sayısına göre bir işçinin gündelik ücreti üzerinden hesap edilecektir.
libere accipe et studiose eme de hac pecunia vitulos arietes agnos et sacrificia et libamina eorum et offer ea super altare templi dei vestri quod est in hierusale
‹‹bu parayla hemen boğalar, koçlar, kuzular, tahıl sunuları ve dökmelik sunular satın alacak ve hepsini tanrının yeruşalimdeki tapınağının sunağı üzerinde sunacaksın.
videns illa quod confessus ei esset omnem animum suum misit ad principes philisthinorum atque mandavit ascendite adhuc semel quia nunc mihi aperuit cor suum qui ascenderunt adsumpta pecunia quam promiseran
delila Şimşonun gerçeği söylediğini anlayınca haber gönderip filist beylerini çağırttı. ‹‹bir kez daha gelin›› dedi, ‹‹Şimşon bana gerçeği söyledi.›› kadının yanına gelen filist beyleri gümüşü de birlikte getirdiler.
duces autem primi qui fuerant ante me gravaverunt populum et acceperunt ab eis in pane vino et pecunia cotidie siclos quadraginta sed et ministri eorum depresserant populum ego autem non feci ita propter timorem de
benden önce görev yapan valiler halka yük oldular. onlardan kırk şekel gümüşün yanısıra yiyecek ve şarap da aldılar. uşakları bile halkı ezdi. ama ben tanrıdan korktuğum için böyle davranmadım.
agri pecunia ementur et scribentur in libro et inprimetur signum et testis adhibebitur in terra beniamin et in circuitu hierusalem in civitatibus iuda et in civitatibus montanis et in civitatibus campestribus et in civitatibus quae ad austrum sunt quia convertam captivitatem eorum ait dominu
benyamin bölgesinde, yeruşalim çevresindeki köylerde, yahuda kentlerinde, dağlık bölgenin, Şefela'nın ve negev'in kentlerinde gümüşle tarlalar satın alınacak, satış belgeleri tanıkların önünde imzalanıp mühürlenecek. Çünkü eski gönençlerine kavuşturacağım onları›› diyor rab.