Вы искали: kolaylaştırıcı (Турецкий - Английский)

Компьютерный перевод

Обучается переводу с помощью примеров, переведенных людьми.

Turkish

English

Информация

Turkish

kolaylaştırıcı

English

 

От: Машинный перевод
Предложите лучший перевод
Качество:

Переводы пользователей

Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.

Добавить перевод

Турецкий

Английский

Информация

Турецкий

html etiketlerini eklemeyi kolaylaştırıcı araçname

Английский

facilitated insertion of html tags

Последнее обновление: 2011-10-23
Частота использования: 2
Качество:

Турецкий

ancak analist, cumhurbaşkanının konseyin görev tanımını kolaylaştırıcı rolünden öteye uzatmadığını da ileri sürüyor.

Английский

however, he suggests that the president does not extend the mandate of the council beyond the role of a facilitator.

Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

nikon d3000 giriş seviyesi fotoğrafseverlerin kompakt bir modelden dijital slr modele geçişlerinde kolaylaştırıcı bir yöntem sunuyor.

Английский

the nikon d3000 lays out a smooth road for the novice photographer to make the step from a compact camera to a digital slr camera.

Последнее обновление: 2014-09-24
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

bu arada gelecek ay agİt, hırvat sırp mültecilerin dönüşünü ve topluma geri kazandırılmalarını kolaylaştırıcı bir ortam yaratma amaçlı bir halkı bilinçlendirme kampanyası başlatacak.

Английский

meanwhile, next month, the osce will launch a public awareness campaign aimed at creating an atmosphere facilitating the return and re-integration of croatian serb refugees.

Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 2
Качество:

Турецкий

fas'ın başı çektiği liste, geçen yıl her biri dörder adet iş yapmayı kolaylaştırıcı reform gerçekleştiren moldova ve makedonya ile devam ediyor.

Английский

morocco led the list, followed by moldova and macedonia, which carried out four pro-business reforms, each, last year.

Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

gruplarla birlikte yapılması gereken iyileştirmeleri, yeni veya daha iyi veri toplamaya yönelik perspektifleri ve diğer tek seferlik çalışmaları saptayın ve olası finansman kaynakları hakkındaki bilgilere erişmek için kolaylaştırıcı görevi görün.

Английский

identify with them needs for improvements, perspectives for new or better data collection and any other ad hoc studies, and act as a facilitator for accessing information on possible sources of funding.

Последнее обновление: 2014-02-06
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

"İki ülkenin anlaşması gerekiyor." diyen rehn şöyle devam etti: "komisyon sadece işi kolaylaştırıcı."

Английский

"we need the two countries to agree," rehn said. "the commission is only a facilitator."

Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:

Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование

Турецкий

türkiye'nin İsrail- suriye bağlamındaki rolü, barış sürecinin tekrar rayına oturtulmasında "kolaylaştırıcı" olarak tanımlanabilir.

Английский

in the israeli-syrian context, turkey's role can be described as a "facilitator" to get the peace process back on track.

Последнее обновление: 2012-04-07
Частота использования: 1
Качество:

Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование

Турецкий

raporda, küresel krizden ağır darbe almalarına karşın, orta asya ve yunanistan dışındaki bütün gda ülkeleri de dahil olmak üzere doğu avrupa, altı yıl üst üste ticareti kolaylaştırıcı reformlar gerçekleştirmede dünyada lider konumunda yer aldılar.

Английский

although severely hit by the global crisis, central asia and eastern europe, including all see countries except for greece, led the world in making pro-business reforms for the sixth year in a row, the report noted.

Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

ashton ile görüşmesi sonrasında konuşan bakan, "ab ve abd, tarafların birbirileriyle bu anlaşmalara varmalarında yardımcı ve kolaylaştırıcı rol oynamaya, bunu desteklemeye ve rol oynamaya hazırdır." diyerek şöyle devam etti: "fakat neticede, gelecekleri hakkındaki kararı liderler ve halk verecektir."

Английский

"the eu and the united states stand ready to assist and facilitate, to support and cajole that the parties do reach these agreements with each other," she said after talks with ashton. "but ultimately, it is up to the leaders and the people ... to come to a decision about their future."

Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:

Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование

Получите качественный перевод благодаря усилиям
7,788,063,962 пользователей

Сейчас пользователи ищут:



Для Вашего удобства мы используем файлы cookie. Факт перехода на данный сайт подтверждает Ваше согласие на использование cookies. Подробнее. OK