Обучается переводу с помощью примеров, переведенных людьми.
Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
ve burda gördüğümüz sanırım küçük ve kollektif değişim hareketleri . . .
and so what we see, i think, is that small, collective movements of change can perhaps move an entity such as our own prison system in a direction of hope.
dolayısıyla doğduğumuzda, birey olarak bir isim almadan bile önce ait olduğumuz kollektif bütünün ismini alıyoruz.
thus, upon my birth, even before i got my personal individual name, i got the name of my collective.
birçok kırsal yerleşimde olduğu gibi bertie kasabası da gelecekte kollektif üretim ve paylaşımın tesis edilemeyeceğinden muzdarip.
perhaps the biggest thing it struggles with, like many communities similar to it, is that there's no shared, collective investment in the future of rural communities.
bu imkansız. onların kollektif bilgeliği benimkinden çok daha büyük, be bunu onların önünde açık yüreklilikle kabul ediyorum.
it's impossible. their collective wisdom is much greater than mine, and i admit it to them openly.
bu şirket "dersaadet anonim su sirketi (compaigne des eaux de constantinople)" olarak adlandırılmıştır.
this company was called "dersaadet joint stock water company” (compaigne des eaux de constantinople)".
dolayısıyla zoran ismini almama olanak tanıyan temel hak, kendimi makedon olarak adlandırmama olanak tanıyan kollektif ya da temel hakkımın doğasında var.
hence, my inherent right to be named zoran is fully immanent to my collective or inherited right to consider myself as a macedonian.
bizler birey olarak doğarız, fakat doğarken aynı zamanda etnik, ulusal ya da başka bir açılardan kollektif bir bütüne de ait oluruz.
this is why: we are born as individuals, but at the same time as part of a collective, either in ethnic, national or other terms.
süper organizmalar, tek tek bireylerin incelenmesine indirgenemeyen davranışlar veya fenomenler sergileyen bireyler topluluğudur, ve topluluk referans alınarak, ve kollektif yapı incelenerek anlaşılmalıdırlar,
now, a superorganism is a collection of individuals which show or evince behaviors or phenomena that are not reducible to the study of individuals and that must be understood by reference to, and by studying, the collective.
ve bu problem, --isterseniz buna ayrıcalığın tehlikeleri deyin- bizi, sanırım, kollektif dikkatsizliğin köklerine daha da yaklaştırır.
and this problem -- call it the "perils of privilege" -- brings us closer, i think, to the root of our collective recklessness.
burada herhangi bir sınıf ya da kollektif bir yapı söz konusu olamaz.belirtilmek istenen, gelip geçenlerden, sokaktaki insanlardan oluşma, kırılgan bir kalabalıktan başka birşey değildir.
here, any class or collective structure are not in question. what is indicated is nothing but a fragile crowd consisting of the people passing by on the street.