Вы искали: yaşadıkça (Турецкий - Датский)

yaşadıkça öğreniyorsun.
man lærer, så længe man lever.

- yaşadıkça öğreniyorsun.
-man lærer hele tiden.

biz yaşadıkça, olmaz.
ikke så længe vi lever.

ama ben yaşadıkça geçerli.
det er for resten af livet.

tabii, yaşadıkça öğreniyorsun.
nå, livet går videre.

* değişti yaşadıkça bazıları *
selv om nogle er ændret

adam yaşadıkça param gidiyor.
hverdag uden et lig, koster mig penge.

ama insan yaşadıkça öğreniyor işte.
men man lærer, så længe man lever.

yaşadıkça öğreniriz. - heyecanlı mısın?
- glem det.

vay vay vay, yaşadıkça neler görüyorum.
jamen, jamen...

-sen yaşadıkça, onlar sende yaşıyor.
- dør du, dør de med dig.

o şeytan yaşadıkça, seni eline geçirebilir.
dæmonen vil antage en hvilken som helst form for at holde sig i live.

- evet. arthur yaşadıkça halkı pes etmeyecektir.
men så længe arthur lever, vil folket ikke overgive sig.

ağabeyinim. ben yaşadıkça kimse sana zarar veremez.
jeg vil hellere dø end at lade nogen gøre dig fortræd.

bir ejderha yaşadıkça hazinesini herkese karşı koruyacaktır.
for en drage værner om sit bytte, så længe den lever.

sen yaşadıkça, mürver asa tam olarak benim olamaz.
så længe du lever, kan oldstaven ikke for alvor være min.

arayıcı, sen yaşadıkça kaderinin ona yüklediği görevi tamamlayamaz.
seekeren kan ikke opfylde sin skæbne, så længe du lever.

james jones'un İnsanlar yaşadıkça filminde de dediğini gibi...
som james jones siger i, "herfra og til evigheden, -

ben sadece yaşadıkça öğreniyorum ama senin de yardımcı olman gerek çünkü...
jeg prøver at lære det hele hen ad vejen. men du må hjælpe mig lidt...

biz yaşadıkça... herşeyi almaya çalışacak... dünyada istediği herşeyi... ve sıkı sıkı saklayacak.
og når vi lever, forsøger den at få alt. alt det, den vil have i verden. at holde om den.