Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
Добавить перевод
öz
centro
Последнее обновление: 2009-07-01 Частота использования: 1 Качество: Источник: Translated.com
Öz:
tema:
Последнее обновление: 2011-10-23 Частота использования: 2 Качество: Источник: Translated.com
Öz annesinden, öz babasından,
de su madre y de su padre,
Последнее обновление: 2014-07-03 Частота использования: 1 Качество: Источник: Translated.com
cinleri öz ateşten yarattı.
y creó a los genios de fuego puro.
annemin öz oğullarına uzak kaldım.
he venido a ser extraño a mis hermanos, y extranjero para los hijos de mi madre
Последнее обновление: 2012-05-05 Частота использования: 1 Качество: Источник: Translated.com
Öz alınmış lanmanager parolasını sakla
almacenar contraseñas hash de lanmanager
erol Öz, gökçen eraslanemail of translators
jaime robles, pablo de vicente, josé maría pongilioni, boris wesslowski, miguel revilla rodríguez, darío andrés rodríguezemail of translators
allah, öz yardımıyla dilediğini destekler.
alá fortalece con su auxilio a quien Él quiere.
İşte bunlardır öz benliklerini hüsrana uğratanlar.
Ésos son los que se han perdido a sí mismos.
evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek çağırın!
llamadles por su padre.
de ki: "o, sizin öz benliklerinizdendir."
di: «de vosotros mismos».
Последнее обновление: 2014-07-03 Частота использования: 1 Качество: Источник: Translated.comПредупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование
"ey rabbimiz, dediler, öz benliklerimize zulmettik.
dijeron: «¡señor! hemos sido injustos con nosostros mismos.
ama öz benliklerini hüsrana uğratan bunlar, iman etmezler.
quienes se hayan perdido, no creerán.
o peygamber, müminlere öz benliklerinden daha dost, daha yakındır.
el profeta está más cerca de los creyentes que ellos lo están de sí mismos.
bilip durduğunuz halde, öz emanetlerinize hıyanet mi ediyorsunuz?
¡no traicionéis, a sabiendas, la confianza puesta en vosotros!
böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kâfir olduğuna tanıklık ettiler.
entonces, atestiguarán contra sí mismos su incredulidad.
melike dedi: "rabbim, doğrusu ben öz benliğime zulmetmişim.
dijo ella: «¡señor!
bunun üzerine yûsuf öz kardeşinin heybesinden önce, öteki kardeşlerin heybelerini aramaya başladı.
comenzó por sus sacos antes que por el de su hermano.
onların yüklerini hazırlatırken su tasını (öz) kardeşinin yükünün içine koydu.
habiéndoles aprovisionado, puso la copa en la alforja de su hermano.
Öz benliklerinizi ayıplamayın/kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbinize lakaplar yakıştırmayın.
¡no os critiquéis ni os llaméis con motes ofensivos!