Вы искали: kaldırılmasının (Турецкий - Румынский)

uos'yi destekleyen ortamın ortadan kaldırılmasının anahtarı olacaktır."
"cooperarea dintre statele unite şi uniunea europeană, precum şi cooperarea bilaterală cu ţările din regiune … vor fi esenţiale pentru eliminarea mediului care sprijină cot".

turizm acenteleri de vize rejiminin kaldırılmasının yarattığı olumlu etkiyi doğruluyor.
agenţiile turistice confirmă efectul pozitiv al desfiinţării regimului vizelor.

bazıları, gümrük vergilerinin kaldırılmasının olumlu etkisini henüz fark etmediğini söylüyor.
unii afirmă că încă nu au simţit efectul pozitiv al eliminării taxelor vamale.

rektörler, yasağın kaldırılmasının türkiye'yi dini bir devlete dönüştüreceği konusunda uyardılar.
decanii universităţilor din turcia au denunţat planul, avertizând că ridicarea interdicţiei va transforma turcia în stat religios.

makedonya ve sırbistan'a yönelik vize uygulamasının kaldırılmasının yol açtığı sonuçlar kaygılara yol açtı.
rezultatul liberalizării vizelor pentru macedonia şi serbia a produs îngrijorare.

seçmen katılım barajının kaldırılmasının yanında, yaklaşan seçimler bir önemli değişikliği daha beraberinde getiriyor.
pe lângă eliminarea pragului de prezenţă la urne a alegătorilor, viitoarele alegeri vor aduce o altă schimbare semnificativă.

anayasanın bu yeni halinde kişisel özgürlüklerin genişletilmesi ve ülkenin ab üyelik yolunda önündeki engellerin kaldırılmasının hedeflendiği bildiriliyor.
această nouă versiune vizează sporirea libertăţilor individuale şi eliminarea obstacolelor din calea ţării către aderarea la ue.

arnavut mevkidaşı İlir meta da ücretin kaldırılmasının "psikolojik bir engeli" ortadan kaldırdığını söyledi.
omologul său albanez, ilir meta, a afirmat că renunţarea la taxă dărâmă „o barieră psihologică”.

karşıtlar, yasağın kaldırılmasının başka küçük illerde olmak üzere kadınlara başörtüsü takmaları yönündeki toplum baskısını artıracağı görüşündeler.
oponenţii măsurii declară că ridicarea interdicţiei va spori presiunea socială asupra femeilor de a purta vălul islamic, în special în oraşele mici.

başpiskopos stefan, kilisenin "dini sınıfların kaldırılmasının önündeki bütün engeller" için kulis yapacağını söyledi.
arhiepiscopul Ştefan a declarat că biserica va face lobby în favoarea "eliminării tuturor obstacolelor ce stau în calea orelor de religie.”

Ülkede idam cezasının kaldırılmasının ardından, cezası müebbet hapse çevrilen Öcalan, şimdilerde marmara denizindeki İmralı adasında cezasını çekiyor.
după abolirea pedepsei cu moartea în turcia, sentinţa acestuia a fost comutată în închisoare pe viaţă. În momentul de faţă acesta îşi execută sentinţa pe insula imrali din marea marmara.

müstakbel anne-babalardan oluşan gruplar ise vatandaşı oldukları devletlerden rumen yetkililere baskı yaparak söz konusu yasağın kaldırılmasının talep edilmesini istiyorlar.
grupurile de parinti au cerut guvernului statului lor sa preseze autoritatile romane in sensul ridicarii interdictiei.

bakan, suçluların ve barikatların "kaldırılmasının", masum vatandaşlara zarar vermeden yapılması gereken ilk şeyler olduğunu kaydetti.
el a adăugat că "îndepărtarea" criminalilor şi baricadelor sunt primele lucruri de făcut, fără a răni cetăţeni nevinovaţi.

geçtiğimiz günlerde kabil'de askerleri ziyaret eden bakan, bunların kaldırılmasının çalışabilirlik ve etkinliği artırarak isaf'ın görevini tamamlamasını kolaylaştıracağını söyledi.
ministrul, care a vizitat recent soldaţii din kabul, a declarat că eliminarea acestora va spori eficienţa şi operabilitatea, facilitând încheierea misiunii isaf.

alınan tedbirlerin bunu önlemek amacını güttüğünü sözlerine ekleyen ashdown, sırbistan'da olağanüstü halin kaldırılmasının bh'de bir krizin başlayacağını göstermediğini kaydetti.
ridicarea stării de urgenţă din serbia nu a anticipat o criză în bh, a declarat ashdown, adăugând că măsurile au fost concepute pentru a preveni producerea acesteia.

ab misyonu yerel sırplar tarafından kurulan barikatların kaldırılmasını ve herkese kalıcı ve koşulsuz erişim sağlanmasını istiyor.
misiunea ue doreşte dărâmarea baricadelor ridicate de localnicii sârbi şi acces permanent şi necondiţionat pentru toată lumea.