Вы искали: reddedecek (Турецкий - Словацкий)

cicero reddedecek.
- no a? cicero to odmietne.

reddedecek olursam?
a ak odmietnem?

tabii ki onları reddedecek.
samozrejme všetky odmietli.

geçidi geminin kodunu reddedecek şekilde ayarlayacağız.
na skokovej bráne máme program na odmietnutie kódu lode.

Çıkma teklif etmek istemiyorum; kesin reddedecek
nechcem sa jej pýtať, čo ak povie nie?

bu izni reddedecek bir yol olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
bol by som rád, keby si mohol nájsť spôsob, ako odmietnuť jeho povolenie.

bu saçmalığı reddedecek ben de doğrudan duruşmaya geçmesini sağlayacağım.
zmetie túto sračku zo stola, a príjmem ju aby to posunula rovno k súdu.

askeri mahkeme Üsteğmen waters'a karşı olan suçlamaları reddedecek.
konanie vojenského súdu, voči poručíkovi watersovi, bude zamietnuté.

eğer onu buraya getirirsen muhtemelen avukatını arayacak ve işbirliği yapmayı reddedecek.
akprinesieteho , on bude asi zavolať svojho advokáta, a odmietajú spolupracovať.

ama düşmanını mağlup etmek senin gibi birisini her yönüyle reddedecek birisini yenmek gerçek aşktır.
ale získať si vlastného nepriateľa, jedného človeka, ktorý určite odmietne všetko, čím si, to je skutočná láska.

ve en azından bu gece ondan nefret etmeleri için onlarla yeterince oynadıktan sonra, ikisini de reddedecek.
a serena ich oboch odmietne, ale najprv sa s nimi poriadne pohrá, aby ju nenávideli, minimálne dnes.

eğer espheni, projektörlerini tam olarak sizi reddedecek şekilde yapmamış olsaydı yardımcı pilot koltuğunu konuştuğumuz gibi ısıtıyor olurdun.
ak espheni hadn not postavili svoje rozhlas po drôte, čím doslova odmietnuť vás, by ste sa zahrievaniu druhého pilota sedadlá, ako hovoríme. tam je ďalšia možnosť.

herşeyi reddedecek Çar'a hizmet için anne ve babasını reddedecek ve onun isteklerini zorla kabul edecek adamları seçin.
obklop sa ludmi bez podpory rodinneho klanu. ktory ked bude treba zapru svoju mater i otca pre cara. a bez mihnutia oka splnia volu cara.

eğer hukuk fakültesi'ne gitmeden avukat olacak kadar zekiysem, bunu reddedecek bir bahane bulacak kadar da zeki olmalıymışım.
ak som dosť múdry na to byť právnikom bez školy, som dosť múdry na to, aby som prišiel s dobrou výhovorkou.

evet, ee, bay kerrity, bu yeni... ee... bilgiyi verince, şirket çok yüksek bir ihtimalle teklifinizi, ee, reddedecek.
Áno, nuž, nie, pán kerrity, viete, berúc do úvahy túto novú informáciu som si istý, že moja spoločnosť skoro isto zamietne váš nárok.

- bana neden söylemedin? Çünkü reddedeceğini biliyordum. o para olmadan bir daha asla yürüyemeyebilirdin.
pretože viem, že by si to odmietol a bez liečby, by si možno už nikdy nechodil.