Вы искали: yalamaktan (Турецкий - Словацкий)

kıç yalamaktan nefret ederim.
neznášam to.

seninkini yalamaktan yorulduysa tabii.
hoci, asi je už dosť unavený z lízania tej tvojej.

toplarını yalamaktan sıkılmadın mı daha?
skúšal si si už lízať vlastné gule?

hayır ben ayak yalamaktan daha üsteyim.
nie, môžem vám aj lízať nohy.

biliyorum cilalamayacaksın. sikimi yalamaktan bahsediyorsun.
viem, že v skutočnosti nejde o leštenie žezla ale o vyfajčenie môjho vtáka.

evet, oy kazanmak için herkesin poposunu yalamaktan daha iyidir.
ako oňuchávajú zadky svojim voličom? presne.

kıç yalamaktan bahsedince aklıma geldi. justice pilici nasıl?
keď hovoríme o lízaní gúľ čo tak pretiahnuť tú kočku justice?

kendine karşı onu yalamaktan bıktığını itiraf etmen gerekiyor sadece.
myslím, že si musíš niečo priznať. to, že už ťa nebaví ho lízať.

bişeyler atıştırmak istediğimde sadece kutunun dibindeki tozları yalamaktan sıkıldım artık.
on je bezodná jama, a už ma nebaví chodiť ich vždy kupovať a môcť vylíyať len odrobinky na spodku balenia.

sadece bu kadar dudak boyası yalamaktan ötürü beyninde hasar oluşmasından korkuyorum.
len sa obávam, že by mohla trpieť mozgovou poruchou z prehĺtania toľkého lesku na pery.

kendimizi undan, kaşık yalamaktan ve ilginç başka şeyler yapmaktan koruyabilir miyiz?
posypeme sa múkou, budeme oblizovať lyžičky a tak podobne?

"aletlerinizi yalamak istiyorum çocuklar." sonra bize adımızı soracak.
" chcela by som vám chlapci vyfajčiť... ako sa voláte?"