Вы искали: başaramadığını (Турецкий - Хорватский)

katılım oranı rakamları ap seçimlerinin seçmenleri cezbetmeyi başaramadığını gösterse de, bazı bireysel adaylar bunu başardı.
iako je postotak odaziva pokazao kako izbori za europski parlament nisu uspjeli zainteresirati birače, neki pojedinačni kandidati jesu.

savcılar, eski generalin komutası altındaki güçlerin işlediği zulümleri bilmesine veya bunu bilecek mantığa sahip olmasına karşın, bunları önlemeyi veya failleri cezalandırmayı başaramadığını iddia ediyorlar.
iako je znao, ili imao razlog znati za zločine koje su počinile postrojbe pod njegovim zapovjedništvom, nije ih spriječio ili kaznio počinitelje, tvrde tužitelji.

sırbistan cumhurbaşkanı boris tadiç ile Çarşamba günü bir araya gelen yüksek temsilci paddy ashdown, dayton barış anlaşmalarına tam anlamıyla uyulması gerektiğini ve sırp cumhuriyeti'nin bunu başaramadığını söyledi.
na sastanku s predsjednikom srbije borisom tadićem u srijedu, visoki predstavnik paddy ashdown kazao je kako se daytonski mirovni sporazum mora u cijelosti poštivati, te kako republika srpska to nije učinila.

bm'nin kosova'nın statüsüyle ilgili özel elçisi pazartesi günü yaptığı açıklamada, yapılacak yeni müzakerelerin dokuz ay süren önceki görüşmelerin başaramadığını başarma olasılığının düşük olduğunu söyledi.
malo je vjerojatno da će se daljnjim konzultacijama postići ono što nije uspjelo za ranijih devet mjeseci razgovora, sugerirao je u ponedjeljak posebni izaslanik un-a za status kosova.

başbakan vojislav kostunica’nın hükümeti, kendilerinden önceki hükümetlerin başaramadığını yaparak, yıllık bütçenin kabulü de dahil yeni kanunlar çıkararak sorunları bertaraf etmeyi başardı. [afp]
vlada premijera vojislava koštunice bila je uspješna na području na kojem su svi njeni prethodnici zakazali – izbjegavanju problema oko usvajanja legislative, uključujući i usvajanje godišnjeg proračuna. [afp]