Вы искали: feras (Французский - Турецкий)

tu feras des montures d`or,
altın yuvalar ve saf altından iki zincir yap. zincirleri örme kordon gibi yapıp yuvalara yerleştir.››

tous les sept ans, tu feras relâche.
‹‹her yedi yılın sonunda size borçlu olanları bağışlayacaksınız.

tu feras toujours partie de ma vie.
tu est ma vie

tu ne te feras point de dieu en fonte.
‹‹dökme putlar yapmayacaksınız.

tu feras approcher ses fils, tu les revêtiras des tuniques,
oğullarını getirip mintanları giydir.

tu feras approcher ses fils, et tu les revêtiras des tuniques.
harunun oğullarını öne çıkarıp onlara mintan giydir.

tu feras deux planches pour les angles du tabernacle, dans le fond;
arkada konutun köşeleri için iki çerçeve yap.

tu ne feras entendre que ceux qui croient en nos versets et se soumettent.
ancak (gönülden) teslim olarak âyetlerimize iman edenlere duyurabilirsin.

tu feras la robe de l`éphod entièrement d`étoffe bleue.
‹‹efodun altına giyilen kaftanı salt lacivert iplikten yap.

alors tu feras du tout puissant tes délices, tu élèveras vers dieu ta face;
yüzünü tanrıya kaldırırsın.

tu feras des barres de bois d`acacia, et tu les couvriras d`or.
akasya ağacından sırıklar yapıp altınla kapla.

car tu feras la guerre avec prudence, et le salut est dans le grand nombre des conseillers.
zafer kazanmak için birçok danışman gerekli.

car tu feras alliance avec les pierres des champs, et les bêtes de la terre seront en paix avec toi.
yabanıl hayvanlar seninle barışacak.

tu mangeras des gâteaux d`orge, que tu feras cuire en leur présence avec des excréments humains.
yiyeceğini arpa pidesi yer gibi ye ve insan dışkısından ateş yakıp üzerinde halkın gözü önünde pişir.››

ou que tu aies un jardin de palmiers et de vignes, entre lesquels tu feras jaillir des ruisseaux en abondance;
"veya hurma ve üzüm bahçelerin olup aralarında ırmaklar fışkırtmalısın."

quel est le nombre des jours de ton serviteur? quand feras-tu justice de ceux qui me persécutent?
ne zaman yargılayacaksın bana zulmedenleri?

abraham s`approcha, et dit: feras-tu aussi périr le juste avec le méchant?
rabbe yaklaşarak, ‹‹haksızla birlikte haklıyı da mı yok edeceksin?›› diye sordu,

quiconque tu préserves [du châtiment] des mauvaises actions ce jour-là, tu lui feras miséricorde».
o gün kimi kötülüklerden korursan onlara rahmet etmişsindir.

et tu feras une libation d`un quart de hin de vin, avec l`holocauste ou le sacrifice, pour chaque agneau.
yakmalık sunu ya da kurban için, her kuzuya dökmelik sunu olarak dörtte bir hin şarap hazırla.

et tu feras une libation d`un tiers de hin de vin, comme offrande d`une agréable odeur à l`Éternel.
dökmelik sunu olarak da üçte bir hin şarap sun. bunları rabbi hoşnut eden koku olarak sunacaksın.