You searched for: but i like you (Engelska - Turkiska)

i like you.
ben senden hoşlanıyorum.

i like you alot
sizi çok beğeniyorum

i do like you.
seni seviyorum.

but i miss you more
ama seni daha çok özlüyorum

i am not like you.
ben sana benzemem.

i don’t like you
sana kurban olurum ya

i don't like you.
seni sevmiyorum.

i like being with you.
seninle olmak hoşuma gider.

i like you a lot, tom.
seni çok seviyorum, tom.

i knew someone like you once.
bir zamanlar senin gibi birini tanımıştım.

i don't like you anymore.
artık seni sevmiyorum.

but i dont want
böyle olmuyo işte senin bi dil öğrenmen lazım

but i feel like a bird sometimes.
ama bazen kuş gibi hissediyorum.

winter is cold, but i like it.
kış soğuk fakat ben seviyorum.

but i can't.
ama yapamam.

tell me more about you i like you
meaning of sorry

i do not like him, but i like her.
onu sevmiyorum, ama onu seviyorum.

but i felt something.
ama bir şey hissettim.

but i just like it in bright orange.
benim hoşuma böyle gidiyor

but i don't mind.
ama önemsemiyorum.