You searched for: i have to go now, it's very hurt my stomach (Engelska - Turkiska)

i have to go now.
Şimdi gitmek zorundayım.

i have to admit it's very tempting.
onun çok çekici olduğunu kabul etmeliyim.

i have got to go now.
Şimdi gitmeliyim.

do i have to go now?
Şimdi gitmem gerekiyor mu?

i really have to go now.
gerçekten şimdi gitmek zorundayım.

i have to go find my girlfriend.
kız arkadaşımı bulmaya gitmeliyim.

do i have to go right now?
hemen gitmek zorunda mıyım?

i have to go back to my office.
ofisime geri gitmeliyim.

i have to go back.
geri gitmem gerek.

do i have to go?
ben gitmek zorundayım.

i have to go there for my father.
babam için oraya gitmek zorundayım.

i have to go ask tom.
tom'u sormaya gitmeliyim.

i have to go to school
yefikir

i have to go back to work.
İşe dönmeliyim.

i have to go back to boston.
boston'a geri gitmeliyim.

i have to go away for a while.
bir süre uzaklaşmalıyım.

i have to go back to boston tomorrow.
yarın boston'a geri gitmeliyim.

i have to go through the task by tomorrow.
yarına kadar görevi gözden geçirmek zorundayım.

i have to go and have an x-ray tomorrow.
yarın gidip röntgen çektirmem gerekiyor.

i have to go shopping; i'll be back in an hour.
alışveriş yapmaya gitmeliyim, bir saat içinde döneceğim.