You searched for: self contained section of a larger piece ... (Engelska - Turkiska)

the girl made a doll out of a piece of cloth.
kız bir parça bezden bir bebek yaptı.

a tool to play back a piece of music at a different speed or pitch
bir müzik parçasını farklı bir hızda ya da tonda çalmaya yarayan araç

listen to this -- this is an uncompressed piece of music.
Şunu dinleyin. bu sıkıştırılmamış bir parça müzik.

a third such quantity is the area of a piece of the surface.
Üçüncü bir nicelik bu yüzeyin bir parça bölgesidir.

and now the same piece of music with 98 percent of the data removed.
ve şimdiyse aynı müzik parçasının yüzde 98 verisinin çıkarılmış hali.

i need to play a piece of music." "oh, well, this will help your control!"
bir parça çalmam gerekiyor. "eh, işte, bu enstrümana hakim olmana yardım edecek!"

bulgarian archaeologists unearthed a section of a roman road near the town of troyan.
bulgar arkeologlar troyan kenti yakınlarındaki bir roma yolu parçasını gün ışığına çıkardılar.

") is a piece of music written by the composer františek Škroup and the playwright josef kajetán tyl.
františek Škroup tarafından yazılan marş, josef kajetán tyl tarafından bestelendi.

and this is a six-year-old child composing a piece of music for a 32-piece orchestra.
ve bu 6 yaşındaki bir çocuk 32 parça orkestra için bir müzik bestelerken.

"well, how? why do i need to learn that? i need to relate it to a piece of music.
peki, nasıl: neden bunu öğrenmeliyim? bunu parça ile ilişkilendirmeye ihtiyacım var.

and i came to the conclusion, this is a symptom of a larger problem.
ve sonuca ulaştım, bu daha büyük bir sorunun semptomu.

originally, the members of 2pm were part of a larger group known as one day.
2pm üyeleri aslen daha büyük bir grup olan one day'in bir parçasıydılar.

and so each of these lines represents some signal that we're getting out of a piece of a protein.
bu çizgilerden her biri bir proteinin bir parçasından elde ettiğimiz sinyalleri temsil ediyor.

at the suggestion of a colleague, he completed his apprenticeship and then attended the royal scottish academy of music and drama.
glasgow müzik ve drama İskoç kraliyet akademisi'ne kabul edildikten sonra elektrikçi olarak çalışmaktan vazgeçti.

and we've actually built a couple of these, and this is part of a larger robot made out of these cubes.
ardından bunlardan birkaç tane yaptık, ve bunlar daha büyük olan diğer bir robotun parçalarıydı.

the railway is the first phase of a larger project to connect ankara and istanbul, launched in 2003.
demiryolu, ankara'yı İstanbul'a bağlama amaçlı 2003 yılında başlatılan daha büyük bir projenin ilk safhasını oluşturuyor.

it is part of a larger project to build a cross-border balkan peace park in the region.
yürüyüş, bölgede bir sınır ötesi balkan barış parkı kurma amaçlı daha büyük bir projenin kapsamında yer alıyor.

a march, as a musical genre, is a piece of music with a strong regular rhythm which in origin was expressly written for marching to and most frequently performed by a military band.
marş, kuvvetli ve düzenli bir ritime sahip, genellikle uygun adım yürüyüşler için yazılan ve askeri bandolarda çalınan müzik eseri.

in a surface integral, the curve is replaced by a piece of a surface in the three-dimensional space.
İntegral veya tümlev, bir fonksiyon eğrisinin altında kalan alan.

a subdomain is a domain that is part of a larger domain; the only domain that is not also a subdomain is the root domain.
Önce sub domain ne demektir onu araştıralım:subdomain domaininizin başına eklediğiniz ve arada .