You searched for: dille (Holländska - Turkiska)

dille
dere otu

dille.
dereotu.

- tom dille?
tom...

te veel dille.
evet. dereotu fazla olmuş.

dille-augurk.
dereotlu salatalık turşusu.

dat is verse dille.
o tazedir.

dit... is knoflook dille.
bu senin salatalık turşun.

gesneden dille, niet zoet?
tatlı olmayan dereotu dilimli mi?

zit er te veel dille in?
sence içinde çok dereotu mu var?

mijn naam is trouwens tom. dille?
benim ismim...

en papa heeft er dille bijgedaan.
baban tam istediğin gibi pişirdi.

roerei met zout, peper en dille.
tuz, karabiber ve dereotlu seviyorsun.

er zat mayonaise, dille en peper in.
İçine mayonez, dereotu biber koydum.

er moet nog een beetje verse dille in.
bir tutam taze dereotu.

dille. in de kast, tweede plank links.
dolapda, ikinci rafda, solda.

derrick, jij had de griekse omelet met dille.
derrick, sen dereotlu yunan omleti istemiştin.

met gekookte aardappelen, zure room, karnemelk en dille.
kaynamış patates, ekşi krema, ayran ve tere.

en is de koude gepocheerde zalm in dille lekker?
dereotu soslu soğuk somon lezzetli mi?

en vergeet niet dat sommige mensen van dille houden.
ve şunu hatırla: bazı insanlar dereotu gibidir.

dat zal ik je vertellen, ik heb er wat dille in gedaan.
nasıl yaptığımı söylemiştim. içine biraz dereotu kattım,