You searched for: havralarında (Turkiska - Kinesiska (förenklad))

oranın havralarında öğretiyor, herkes tarafından övülüyordu.
他 在 各 會 堂 裡 教 訓 人 、 眾 人 都 稱 讚 他

İnsanlardan sakının. Çünkü sizi mahkemelere verecek, havralarında kamçılayacaklar.
你 們 要 防 備 人 ． 因 為 他 們 要 把 你 們 交 給 公 會 、 也 要 在 會 堂 裡 鞭 打 你 們

böylece havralarında tanrı sözünü duyurarak ve cinleri kovarak bütün celile bölgesini dolaştı.
於 是 在 加 利 利 全 地 、 進 了 會 堂 、 傳 道 趕 鬼

salamise varınca yahudilerin havralarında tanrının sözünü duyurmaya başladılar. yuhannayı da yardımcı olarak yanlarına almışlardı.
到 了 撒 拉 米 、 就 在 猶 太 人 各 會 堂 裡 傳 講 神 的 道 ． 也 有 約 翰 作 他 們 的 幫 手

o kişilerdir onlar ki ancak rabbimiz allah'tır dediklerinden dolayı haksız olarak yurtlarından çıkarıldılar ve eğer allah, insanların bir kısmını bir kısmıyle defetmeseydi, içlerinde allah adının çok anıldığı manastırlar da yıkılırdı, havralar da, kiliseler de, mescitler de ve allah, kendisine yardım edene mutlaka yardım eder; şüphe yok ki allah, kuvvetlidir, üstündür.
他们被逐出故乡，只因他们常说：我们的主是真主。 要不是真主以世人互相抵抗，那么许多修道院、礼拜堂、犹太会堂， 清真寺--其中常有人记念真主之名的建筑物--必定被人破坏了。凡扶助真主的大道者， 真主必定扶助他；真主确是至强的，确是万能的。