Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
jongste
sonuncu
Son Güncelleme: 2014-08-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
jongste aanmelding: %s
son giriş: %s
Son Güncelleme: 2014-08-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
stuur jongste inligting
_bilgi gönder
Son Güncelleme: 2014-08-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ontdoen die jongste aksie
son işlemi geri al
Son Güncelleme: 2014-08-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
%s wil die jongste taakinligting ontvang.
%s %s aracılığıyla aşağıdaki atanmış görevler için en son bilgileri almak istiyor:
Son Güncelleme: 2014-08-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kontroleer vir die jongste weergawe van gedit
gedit'in en son sürümü için kontrol et
Son Güncelleme: 2014-08-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
dawid was die jongste, terwyl die drie oudstes saul gevolg het.
davut en küçükleriydi. Üç büyük oğul saulun yanındaydı.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
die gespesifiseerde komponent bestaan nie, of is hernoem. gradeer asb. op na die jongste weergawe.
belirttiğiniz bileşen bulunmuyor ya da adı değişmiş. lütfen en son sürümüne güncelleyin.
Son Güncelleme: 2014-08-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en laban antwoord: dit is hier by ons nie die gewoonte om die jongste voor die oudste weg te gee nie.
lavan, ‹‹bizim buralarda adettir. büyük kız dururken küçük kız evlendirilmez›› dedi,
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en laban het twee dogters gehad--die naam van die oudste was lea, en die naam van die jongste ragel.
lavanın iki kızı vardı. büyüğünün adı lea, küçüğünün adı raheldi.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en jakob het ragel liefgehad, daarom het hy gesê: ek sal u sewe jaar dien vir ragel, u jongste dogter.
yakup rahele aşıktı. lavana, ‹‹küçük kızın rahel için sana yedi yıl hizmet ederim›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en die jongste het ook 'n seun gebaar en hom ben-ammi genoem. hy is die vader van die hedendaagse ammoniete.
küçük kızın da bir oğlu oldu, adını ben-ammi koydu. o da bugünkü ammonlular'ın atasıdır.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
daarop het u aan u dienaars gesê: as julle jongste broer nie saam met julle afkom nie, sal julle my aangesig nie weer sien nie.
sen de biz kullarına, ‹eğer küçük kardeşiniz sizinle gelmezse, yüzümü bir daha göremezsiniz› demiştin.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en nie baie dae daarna nie het die jongste seun alles bymekaargemaak en weggereis na 'n ver land. en daar het hy sy eiendom verkwis deur losbandig te lewe.
‹‹bundan birkaç gün sonra küçük oğul her şeyini toplayıp uzak bir ülkeye gitti. orada sefahat içinde bir yaşam sürerek varını yoğunu çarçur etti.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en bring julle jongste broer na my toe--dan sal julle woorde waar gemaak word, en julle sal nie sterwe nie. en hulle het so gedoen.
sonra küçük kardeşinizi bana getirin. böylece anlattıklarınızın doğru olup olmadığı ortaya çıkar, ölümden kurtulursunuz.›› kabul ettiler.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en die oudste het aan die jongste gesê: ons vader is oud, en daar is geen man in die land om, na die reël van die ganse aarde, by ons in te gaan nie.
büyük kızı küçüğüne, ‹‹babamız yaşlı›› dedi, ‹‹dünya geleneklerine uygun biçimde burada bizimle yatabilecek bir erkek yok.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
maar ons het gesê: ons kan nie aftrek nie. as ons jongste broer by ons is, sal ons aftrek; want ons mag die aangesig van die man nie sien as ons jongste broer nie by ons is nie.
ama biz, ‹gidemeyiz› dedik, ‹ancak küçük kardeşimiz bizimle gelirse gideriz. küçük kardeşimiz bizimle olmazsa o adamın yüzünü göremeyiz.›
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en bring julle jongste broer na my toe; dan sal ek weet dat julle geen spioene is nie. as julle eerlike mense is, sal ek julle broer aan julle teruggee, en julle mag in die land rondtrek.
küçük kardeşinizi de bana getirin. o zaman casus olmadığınızı, dürüst insanlar olduğunuzu anlar, kardeşinizi size geri veririm. Ülkede ticaret yapabilirsiniz.› ››
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
die volgende dag sê die oudste aan die jongste: kyk, ek het verlede nag met my vader gemeenskap gehad; laat ons hom vannag weer wyn gee om te drink; gaan dan in, hou met hom gemeenskap, dat ons deur ons vader 'n geslag in die lewe kan hou.
ertesi gün büyük kız küçüğüne, ‹‹dün gece babamla yattım›› dedi, ‹‹bu gece de ona şarap içirelim. soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat.››
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: