Şunu aradınız:: antwortete (Almanca - Türkçe)

hiob antwortete und sprach:
eyüp şöyle yanıtladı:

da antwortete hiob und sprach:
eyüp şöyle yanıtladı:

der server antwortete mit: %s
sunucu cevabı: %s

und der herr antwortete hiob und sprach:
rab eyüpe şöyle dedi:

da antwortete bildad von suah und sprach:
Şuahlı bildat şöyle yanıtladı:

da antwortete eliphas von theman und sprach:
temanlı elifaz şöyle yanıtladı:

jesus antwortete ihnen: jetzt glaubet ihr?
İsa onlara, ‹‹Şimdi iman ediyor musunuz?›› diye karşılık verdi.

der server antwortete nicht innerhalb der gegebenen zeit.
sunucu zaman aşımına uğradı

und der herr antwortete hiob aus dem wetter und sprach:
rab kasırganın içinden eyüpü şöyle yanıtladı:

er antwortete aber und sprach: was hat euch mose geboten?
İsa karşılık olarak, ‹‹musa size ne buyurdu?›› dedi.

das http-gateway antwortete nicht innerhalb der vorgesehenen zeit.
http ağ geçidi zaman aşımına uğradı

jesus antwortete und sprach zu ihnen: habt glauben an gott.
İsa onlara şöyle karşılık verdi: ‹‹tanrıya iman edin.

jesus aber antwortete nichts mehr, also daß sich auch pilatus verwunderte.
ama İsa artık yanıt vermiyordu. pilatus buna şaştı.

jesus antwortete und sprach zu ihnen: murret nicht untereinander.
İsa, ‹‹aranızda söylenmeyin›› dedi.

da antwortete esther und sprach: meine bitte und begehr ist:
ester, ‹‹İsteğim ve dileğim şu›› diye yanıtladı,

32:28 er sprach: wie heißt du? er antwortete: jakob.
adam, ‹‹adın ne?›› diye sordu. ‹‹yakup.››

antwortete ihnen der könig hart. und der könig rehabeam ließ außer acht den rat der Ältesten
İleri gelenlerin öğüdünü reddeden kral rehavam, gençlerin öğüdüne uyarak halka sert bir yanıt verdi: ‹‹babamın size yüklediği boyunduruğu ben daha da ağırlaştıracağım. babam sizi kırbaçla yola getirdiyse, ben sizi akreplerle yola getireceğim.››

aber seine mutter antwortete und sprach: mitnichten, sondern er soll johannes heißen.
ama annesi, ‹‹hayır, adı yahya olacak›› dedi.

da antwortete simon petrus und sprach: du bist christus, des lebendigen gottes sohn!
simun petrus, ‹‹sen, yaşayan tanrının oğlu mesihsin›› yanıtını verdi.

david antwortete: was habe ich dir nun getan? ist mir's nicht befohlen?
davut, ‹‹ne yaptım ki?›› dedi, ‹‹bir soru sordum, o kadar.››