İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
so er doch ihr haus mit gütern füllte. aber der gottlosen rat sei ferne von mir.
bunun için kötülerin öğüdü benden uzak olsun.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da bedeckte die wolke die hütte des stifts, und die herrlichkeit des herrn füllte die wohnung.
o zaman bulut buluşma Çadırını kapladı ve rabbin görkemi konutu doldurdu.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
daß die priester nicht konnten hineingehen ins haus des herrn, weil die herrlichkeit des herrn füllte des herrn haus.
rabbin tapınağı onun görkemiyle dolunca kâhinler tapınağa giremediler.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und alsbald lief einer unter ihnen, nahm einen schwamm und füllte ihn mit essig und steckte ihn an ein rohr und tränkte ihn.
İçlerinden biri hemen koşup bir sünger getirdi, ekşi şaraba batırıp bir kamışın ucuna takarak İsaya içirdi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und der engel nahm das räuchfaß und füllte es mit feuer vom altar und schüttete es auf die erde. und da geschahen stimmen und donner und blitze und erdbeben.
melek buhurdanı aldı, sunağın ateşiyle doldurup yeryüzüne attı. gök gürlemeleri, uğultular işitildi, şimşekler çaktı, yer sarsıldı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
des jahres, da der könig usia starb, sah ich den herrn sitzen auf einem hohen und erhabenen stuhl, und sein saum füllte den tempel.
kral uzziyanın öldüğü yıl yüce ve görkemli rabbi gördüm; tahtta oturuyordu, giysisinin etekleri tapınağı dolduruyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und der mann micha hatte also ein gotteshaus; und machte einen leibrock und hausgötzen und füllte seiner söhne einem die hand, daß er sein priester ward.
mikanın bir tapınma yeri vardı. Özel aile putları ve bir efod yaptırmış, oğullarından birini de kâhinliğe atamıştı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da lief einer und füllte einen schwamm mit essig und steckte ihn auf ein rohr und tränkte ihn und sprach: halt, laßt sehen, ob elia komme und ihn herabnehme.
aralarından biri koşup bir süngeri ekşi şaraba batırdı, bir kamışın ucuna takarak İsaya içirdi. ‹‹dur bakalım, İlyas gelip onu indirecek mi?›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und joseph tat befehl, daß man ihre säcke mit getreide füllte und ihr geld wiedergäbe, einem jeglichen in seinen sack, dazu auch zehrung auf den weg; und man tat ihnen also.
sonra torbalarına buğday doldurulmasını, paralarının torbalarına geri konulmasını, yol için kendilerine azık verilmesini buyurdu. bunlar yapıldıktan sonra
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
aber nach dieser geschichte kehrte sich jerobeam nicht von seinem bösen wege, sondern machte priester der höhen aus allem volk. zu wem er lust hatte, dessen hand füllte er, und der ward priester der höhen.
bu olaya karşın yarovam gittiği kötü yoldan ayrılmadı. yine her türlü insanı tapınma yerlerine kâhin olarak atadı ve buralara kâhin olmak isteyen herkese görev verdi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
array_fill() füllt ein array mit num einträgen des wertes des value parameters.
description
Son Güncelleme: 2011-10-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: