Şunu aradınız:: kraut (Almanca - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

German

Turkish

Bilgi

German

kraut

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Almanca

Türkçe

Bilgi

Almanca

auf daß wir damit korn und kraut hervorbringen

Türkçe

akıttık da o sayede tohumları, otları.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

da nun das kraut wuchs und frucht brachte, da fand sich auch das unkraut.

Türkçe

ekin gelişip başak salınca, deliceler de göründü.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

es ist besser ein gericht kraut mit liebe, denn ein gemästeter ochse mit haß.

Türkçe

nefret dolu bir ortamdaki besili danadan yeğdir.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

das heu ist weggeführt, und wiederum ist gras da und wird kraut auf den bergen gesammelt.

Türkçe

dağlardaki otlar toplanınca,

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

einer glaubt er möge allerlei essen; welcher aber schwach ist, der ißt kraut.

Türkçe

biri her şeyi yiyebileceğine inanır; imanı zayıf olansa yalnız sebze yer.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

denn die wasser zu nimrim versiegen, daß das gras verdorrt und das kraut verwelkt und kein grünes wächst.

Türkçe

taze ot kalmadı, yeşillik yok artık.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

sie reden und schwören vergeblich und machen einen bund, und solcher rat grünt auf allen furchen im felde wie giftiges kraut.

Türkçe

bu yüzden davalar, sürülmüş tarladaki zehirli ot gibi boy veriyor.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

meine lehre triefe wie der regen, und meine rede fließe wie tau, wie der regen auf das gras und wie die tropfen auf das kraut.

Türkçe

bitkilere yağan sağanak gibi.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

alles, was sich regt und lebt, das sei eure speise; wie das grüne kraut habe ich's euch alles gegeben.

Türkçe

bütün canlılar size yiyecek olacak. yeşil bitkiler gibi, hepsini size veriyorum.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

denn die erde, die den regen trinkt, der oft über sie kommt, und nützliches kraut trägt denen, die sie bauen, empfängt segen von gott.

Türkçe

Üzerine sık sık yağan yağmuru emen ve kimler için işleniyorsa onlara yararlı bitkiler üreten toprağı tanrı bereketli kılar.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

da sprach der herr zu mose: recke deine hand über Ägyptenland, daß heuschrecken auf Ägyptenland kommen und fressen alles kraut im lande auf samt allem dem, was der hagel übriggelassen hat.

Türkçe

rab musaya, ‹‹elini mısırın üzerine uzat›› dedi, ‹‹Çekirge yağsın; ülkenin bütün bitkilerini, doludan kurtulan her şeyi yesinler.››

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

da sprach der herr zu mose: recke deine hand aus gen himmel, daß es hagle über ganz Ägyptenland, über menschen, über vieh und über alles kraut auf dem felde in Ägyptenland.

Türkçe

rab musaya, ‹‹elini göğe doğru uzat›› dedi, ‹‹mısırın her yerine, insanların, hayvanların, kırdaki bütün bitkilerin üzerine dolu yağsın.››

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

denn sie bedeckten das land und verfinsterten es. und sie fraßen alles kraut im lande auf und alle früchte auf den bäumen, die der hagel übriggelassen hatte, und ließen nichts grünes übrig an den bäumen und am kraut auf dem felde in ganz Ägyptenland.

Türkçe

toprağın üzerini öyle kapladılar ki, ülke kapkara kesildi. bütün bitkileri, dolunun zarar vermediği ağaçlarda kalan meyvelerin hepsini yediler. mısırın hiçbir yerinde, ne ağaçlarda, ne de kırdaki bitkilerde yeşillik kalmadı.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

und allerlei bäume auf dem felde waren noch nicht auf erden, und allerlei kraut auf dem felde war noch nicht gewachsen; denn gott der herr hatte noch nicht regnen lassen auf erden, und es war kein mensch, der das land baute.

Türkçe

yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü rab tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. toprağı işleyecek insan da yoktu.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

b0102 1so wurden vollendet der himmel und die erde und all ihr heer. 2und gott hatte am siebten tage sein werk vollendet, das er gemacht hatte; und er ruhte am siebten tage von all seinem werk, das er gemacht hatte. 3und gott segnete den siebten tag und heiligte ihn; denn an demselben ruhte er von all seinem werk, das gott geschaffen hatte, indem er es machte. 4dies ist die geschichte des himmels und der erde, als sie geschaffen wurden, an dem tage, da jehova gott erde und himmel machte, 5und ehe alles gesträuch des feldes auf der erde war, und ehe alles kraut des feldes sproßte; denn jehova gott hatte nicht regnen lassen auf die erde, und kein mensch war da, um den erdboden zu bebauen. 6ein dunst aber stieg auf von der erde und befeuchtete die ganze oberfläche des erdbodens. 7und jehova gott bildete den menschen, staub von dem erdboden, und hauchte in seine nase den odem des lebens; und der mensch wurde eine lebendige seele. 8und jehova gott pflanzte einen garten in eden gegen osten, und er setzte dorthin den menschen, den er gebildet hatte. 9und jehova gott ließ aus dem erdboden allerlei bäume wachsen, lieblich anzusehen und gut zur speise; und den baum des lebens in der mitte des gartens, und den baum der erkenntnis des guten und bösen. 10und ein strom ging aus von eden, den garten zu bewässern; und von dort aus teilte er sich und wurde zu vier flüssen. 11der name des ersten ist pison; dieser ist es, der das ganze land hawila umfließt, wo das gold ist; 12und das gold dieses landes ist gut; daselbst ist das bdellion und der stein onyx. 13und der name des zweiten flusses: gihon; dieser ist es, der das ganze land kusch umfließt. 14und der name des dritten flusses: hiddekel; dieser ist es, der vor assyrien fließt. und der vierte fluß, das ist der phrath. 15und jehova gott nahm den menschen und setzte ihn in den garten eden, ihn zu bebauen und ihn zu bewahren. 16und jehova gott gebot dem menschen und sprach: von jedem baume des gartens darfst du nach belieben essen; 17aber von dem baume der erkenntnis des guten und bösen, davon sollst du nicht essen; denn welches tages du davon issest, wirst du gewißlich sterben. 18und jehova gott sprach: es ist nicht gut, daß der mensch allein sei; ich will ihm eine hülfe machen, seines gleichen. 19und jehova gott bildete aus dem erdboden alles getier des feldes und alles gevögel des himmels, und er brachte sie zu dem menschen, um zu sehen, wie er sie nennen würde; und wie irgend der mensch ein lebendiges wesen nennen würde, so sollte sein name sein. 20und der mensch gab namen allem vieh und dem gevögel des himmels und allem getier des feldes. aber für adam fand er keine hülfe seines gleichen. 21und jehova gott ließ einen tiefen schlaf auf den menschen fallen, und er entschlief. und er nahm eine von seinen rippen und verschloß ihre stelle mit fleisch; 22und jehova gott baute aus der rippe, die er von dem menschen genommen hatte, ein weib, und er brachte sie zu dem menschen. 23und der mensch sprach: diese ist einmal gebein von meinen gebeinen und fleisch von meinem fleische; diese soll männin heißen, denn vom manne ist diese genommen. 24darum wird ein mann seinen vater und seine mutter verlassen und seinem weibe anhangen, und sie werden ein fleisch sein. 25und sie waren beide nackt, der mensch und sein weib, und sie schämten sich nicht.

Türkçe

b0102 2 1 gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı. 2 yedinci güne gelindiğinde tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. yaptığı işten o gün dinlendi. 3 yedinci günü kutsadı. onu kutsal bir gün olarak belirledi. Çünkü tanrı o gün yaptığı, yarattığı bütün işi bitirip dinlendi. 4 göğün ve yerin yaratılış öyküsü: rab tanrı göğü ve yeri yarattığında, 5 yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü rab tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. toprağı işleyecek insan da yoktu. 6 yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu. 7 rab tanrı ademi topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. böylece adem yaşayan varlık oldu. kaynakları››. 8 rab tanrı doğuda, adende bir bahçe dikti. yarattığı ademi oraya koydu. 9 bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı. 10 adenden bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu. 11 İlk ırmağın adı pişondur. altın kaynakları olan havila sınırları boyunca akar. 12 orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur. 13 İkinci ırmağın adı gihondur, kûş sınırları boyunca akar. 14 Üçüncü ırmağın adı dicledir, asurun doğusundan akar. dördüncü ırmak ise fırattır. 15 rab tanrı aden bahçesine bakması, onu işlemesi için ademi oraya koydu. 16 ona, ‹‹bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin›› diye buyurdu, 17 ‹‹ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.›› 18 sonra, ‹‹ademin yalnız kalması iyi değil›› dedi, ‹‹ona uygun bir yardımcı yaratacağım.›› 19 rab tanrı yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümünü topraktan yaratmıştı. onlara ne ad vereceğini görmek için hepsini ademe getirdi. adem her birine ne ad verdiyse, o canlı o adla anıldı. 20 adem bütün evcil ve yabanıl hayvanlara, gökte uçan kuşlara ad koydu. ama kendisi için uygun bir yardımcı bulunmadı. 21 rab tanrı ademe derin bir uyku verdi. adem uyurken, rab tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. 22 ademden aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu ademe getirdi. 23 adem, ‹‹İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, etimden alınmış ettir›› dedi, ‹‹ona ‹kadın› denilecek, Çünkü o adamdan alındı.›› türemiştir. 24 bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak. 25 adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.

Son Güncelleme: 2014-09-12
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Daha iyi çeviri için
7,743,020,372 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam