İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
aber jesus schrie laut und verschied.
ama İsa yüksek sesle bağırarak son nefesini verdi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
aber jesus schrie abermals laut und verschied.
İsa, yüksek sesle bir kez daha bağırdı ve ruhunu teslim etti.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
denn es folgte viel volks nach und schrie: weg mit ihm!
kalabalık, ‹‹Öldürün onu!›› diye bağırarak onları izliyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
herr, mein gott, da ich schrie zu dir, machtest du mich gesund.
sana yakardım, bana şifa verdin.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da fuhr die ganze gemeinde auf und schrie, und das volk weinte die nacht.
o gece bütün topluluk yüksek sesle bağrışıp ağladı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da schrie das volk zu mose, und mose bat den herrn; da verschwand das feuer.
halk musaya yalvardı. musa rabbe yakarınca ateş söndü.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und es war in ihrer schule ein mensch, besessen von einem unsauberen geist, der schrie
tam o sırada havrada bulunan ve kötü ruha tutulmuş bir adam, ‹‹ey nasıralı İsa, bizden ne istiyorsun?›› diye bağırdı. ‹‹bizi mahvetmeye mi geldin? senin kim olduğunu biliyorum, tanrının kutsalısın sen!››
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und siehe, der ihn am tag zuvor um unterstützung gebeten hatte, schrie zu ihm um hilfe.
bir de baktı ki dün kendisinden yardım isteyen (İsrail oğlu), yine kendisine feryaded(ip yardım ist)iyor.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
auf einmal schrie derjenige, der ihn am tag zuvor um hilfe gebeten hatte, zu ihm um beistand.
bir de baktı ki dün kendisinden yardım isteyen (İsrail oğlu), yine kendisine feryaded(ip yardım ist)iyor.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da er aber jesum sah von ferne, lief er zu und fiel vor ihm nieder, schrie laut und sprach:
uzaktan İsayı görünce koşup geldi, onun önünde yere kapandı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und er war allezeit, tag und nacht, auf den bergen und in den gräbern, schrie und schlug sich mit steinen.
gece gündüz mezarlarda, dağlarda bağırıp duruyor, kendini taşlarla yaralıyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
samuel nahm ein milchlämmlein und opferte dem herrn ein ganzes brandopfer und schrie zum herrn für israel; und der herr erhörte ihn.
bunun üzerine samuel bir süt kuzusu alıp rabbe tümüyle yakmalık sunu olarak sundu ve İsrailliler adına rabbe yakardı. rab de ona karşılık verdi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da nun das weib samuel sah, schrie sie laut und sprach zu saul: warum hast du mich betrogen? du bist saul.
kadın, samueli görünce çığlık atarak, ‹‹sen saulsun! neden beni kandırdın?›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
daselbst schrie man ihnen nach: pharao, der könig Ägyptens, liegt: er hat sein gezelt gelassen!
fırsatı kaçırdı› diyecekler.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
da mardochai erfuhr alles, was geschehen war, zerriß er seine kleider und legte einen sack an und asche und ging hinaus mitten in die stadt und schrie laut und kläglich.
mordekay olup bitenleri öğrenince giysilerini yırttı, çula sarınıp başından aşağı kül döktü, yüksek sesle ve acıyla feryat ederek kent merkezine geldi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
am morgen war er in der stadt voller angst und sah sich immer wieder um. und siehe, der ihn am tag zuvor um unterstützung gebeten hatte, schrie zu ihm um hilfe.
korkarak, gözleyip bekleyerek şehirde sabahladı, derken dün kendisinden yardım isteyen, gene birisiyle çekişmedeydi ve gene kendisinden yardım istedi.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
als esau diese rede seines vaters hörte, schrie er laut und ward über die maßen sehr betrübt und sprach zu seinem vater: segne mich auch, mein vater!
esav babasının anlattıklarını duyunca, acı acı haykırdı. ‹‹beni de kutsa, baba, beni de!›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
(-) der könig aber hatte sein angesicht verhüllt und schrie laut: ach, mein sohn absalom! absalom, mein sohn, mein sohn!
kral ise yüzünü örtmüş, yüksek sesle, ‹‹ah oğlum avşalom! avşalom, oğlum, oğlum!›› diye bağırıyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
elisa aber sah es und schrie: vater, mein vater, wagen israels und seine reiter! und sah ihn nicht mehr. und er faßte sein kleider und zerriß sie in zwei stücke
olanları gören elişa şöyle bağırdı: ‹‹baba, baba, İsrailin arabası ve atlıları!›› İlyası bir daha göremedi. giysilerini yırtıp paramparça etti.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
am morgen war er in der stadt furchtsam und hielt (immer wieder) ausschau. auf einmal schrie derjenige, der ihn am tag zuvor um hilfe gebeten hatte, zu ihm um beistand.
korkarak, gözleyip bekleyerek şehirde sabahladı, derken dün kendisinden yardım isteyen, gene birisiyle çekişmedeydi ve gene kendisinden yardım istedi.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: