Şunu aradınız:: umgetrieben (Almanca - Türkçe)

das sind brunnen ohne wasser, und wolken, vom windwirbel umgetrieben, welchen behalten ist eine dunkle finsternis in ewigkeit.
bu kişiler, susuz pınarlar, fırtınanın dağıttığı sis gibidirler. onları koyu karanlık bekliyor.

aus denselben sind, die hin und her in die häuser schleichen und führen die weiblein gefangen, die mit sünden beladen sind und von mancherlei lüsten umgetrieben,
bunların arasında evlerin içine sokulup günahla yüklü, çeşitli arzularla sürüklenen, her zaman öğrenen, ama gerçeğin bilgisine bir türlü erişemeyen zayıf iradeli kadınları adeta tutsak eden adamlar var.

die da gekommen waren, ihn zu hören und daß sie geheilt würden von ihren seuchen; und die von unsauberen geistern umgetrieben wurden, die wurden gesund.
İsayı dinlemek ve hastalıklarına şifa bulmak için gelmişlerdi. kötü ruhlar yüzünden sıkıntı çekenler de iyileştiriliyordu.

diese unfläter prassen bei euren liebesmahlen ohne scheu, weiden sich selbst; sie sind wolken ohne wasser, von dem winde umgetrieben, kahle, unfruchtbare bäume, zweimal erstorben und ausgewurzelt,
sevgi şölenlerinizde sizinle birlikte pervasızca yiyip içen bu kişiler birer kara lekedir. yalnız kendilerini besleyen çobanlardır. rüzgarın sürüklediği yağmursuz bulutlara, iki kez ölmüş, kökünden sökülmüş, sonbaharın meyvesiz ağaçlarına benzerler.