Şunu aradınız:: blodskyld (Danca - Türkçe)

fri mig for blodskyld, oh gud.
bu suçluluk duygusundan beni kurtar tanrım.

jeg vil ikke have, at du skal gå ind i evigheden med blodskyld.
ebediyen pişman olmanı istemiyorum.

jeg kan ikke pådrage mig blodskyld, hvis jeg slår fjender ihjel i krigen.
düşmanı savaşta öldürmek, ne tanrı için, ne de insanlar için günahtır.

jorden måtte afsløre sin blodskyld for den kunne ikke længere skjule de dræbte.
yeryüzü kanını açığa çıkardı ve ölülerini artık gizlemedi.

thi han, der hævner blodskyld, kom dem i hu, han glemte ikke de armes råb:
benden nefret edenler yüzünden çektiğim sıkıntıya bak!

fri mig fra blodskyld, gud, min frelses gud, så skal min tunge lovsynge din retfærd;
yakmalık sunudan hoşnut kalmazsın.

et menneske, der tynges af blodskyld, er på flugt til sin grav; man hjælpe ham ikke.
kimse ona yardım etmesin.

for at der ikke skal udgydes uskyldigt blod i dit land, som herren din gud giver dig i eje, så du pådrager dig blodskyld.
Öyle ki, tanrınız rabbin mülk olarak size vereceği ülkede suçsuz kanı dökülmesin ve siz de kan dökmekten suçlu olmayasınız.

fri mig for blodskyld, gud, min frelses gud, så min tunge kan juble over din retfærdighed og min mund forkynde din pris.
kurtar beni kan dökme suçundan, ey tanrl, beni kurtaran tanrl. dilim senin kurtarlşlnl ilahilerle övsün. ağzlm senin övgülerini duyursun.

om nogen har samleje med sin sønnekone, skal de begge lide døden; de har øvet skændselsdåd, der hviler blodskyld på dem.
bir adam geliniyle yatarsa, ikisi de kesinlikle öldürülecektir. rezillik etmişler, ölümü hak etmişlerdir.

når du bygger et nyt hus, skal du sætte rækværk om taget, for at du ikke skal bringe blodskyld over dit hus, hvis nogen falder ned derfra.
‹‹yeni bir ev yaparken, dama korkuluk yapacaksın. Öyle ki, biri damdan düşüp ölürse ailen sorumlu sayılmasın.

når der i en mand eller kvinde er en genfærdsånd eller en sandsigerånd, skal de lide døden; de skal stenes, der hviler blodskyld på dem.
‹‹ ‹cincilik yapan ve ruh çağıran ister erkek olsun, ister kadın olsun kesinlikle öldürülecektir. onları taşlayacaksınız. Ölümlerinden kendileri sorumludur.› ››

men hvis solen er stået op. pådrager man sig blodskyld. erstatning skal han give, og ejer han intet, skal han sælges som træl til vederlag for det stjålne;
ancak olay güneş doğduktan sonra olmuşsa, kan dökmekten sorumlu sayılır. ‹‹hırsız çaldığının karşılığını kesinlikle ödemelidir. hiçbir şeyi yoksa, hırsızlık yaptığı için köle olarak satılacaktır.

om nogen ligger hos en mand, på samme måde som man ligger hos en kvinde, da har de begge øvet en vederstyggelighed; de skal lide døden, der hviler blodskyld på dem.
bir erkek başka bir erkekle cinsel ilişki kurarsa, ikisi de iğrençlik etmiş olur. kesinlikle öldürülecekler. Ölümü hak etmişlerdir.

og herren sagde til ham: "kald ham jizreel; thi om en, liden stund hjemsøger jeg jizreels blodskyld på jehus hus og gør ende på israels huses rige.
rab hoşeaya, ‹‹Çocuğun adını yizreel koy›› dedi, ‹‹Çünkü çok geçmeden yizreelde dökülen kanın öcünü yehu soyundan alacağım. İsrail krallığının sonunu getireceğim.

du kan ikke fornægte blodskylden.
kanını inkar edemezsin.