Şunu aradınız:: pålægger (Danca - Türkçe)

- den byrde pålægger jer.
suçu sizin üzerinize. o nasıl oluyor?

loven pålægger dem begrænsninger.
kanun, onları kısıtlıyor ve tecrit ediyor. benim dediğim...

ingen rto fyr pålægger straf.
trafik polisleri artık gereksiz yere ceza kesmiyor.

- jeg pålægger ikke skyld, franck.
seni suçlamıyorum franck.

du pålægger mig al for megen magt, dr.
beni çok abartıyorsunuz, dr. filmore.

men vielsesritualet pålægger jer også en moralsk byrde.
ancak tören, iç dünyanızda çok önemli bir ahlaki yükü omuzlayacaktır.

retten pålægger dig at blive her til 17.30.
mahkeme kararına göre, burda 5:30'a kadar kalmak zorundasın.

men det pålægger ham, der giver ordrerne, ansvaret.
ama sorumluluğun birazını da emri verene yükler.

-som pålægger tempelridderne, frimurerne, og familien gates?
tapınakçıların, hür masonların ve gates ailesinin vazifecisi olarak göreceksin.

befuldmægtiget af staten texas pålægger jeg jer følgende skatter:
böylece, teksas eyaleti aşağıdaki emlak vergisini gerektirir:

herfor pålægger jeg dem den maksimale straf på 10 til 25 år.
bu nedenle, sizi en yüksek ceza olan 10 ila 25 yıl hapis cezasına çarptırıyorum.

jeg pålægger dig at finde pigen og beskytte hende mod det onde.
seni kızı bulmakla görevlendiriyorum. onu şeytandan koru.

uanset hvad dommen pålægger dig, så bare giv mig et ring i god tid.
hâkimin kararı her ne olursa olsun.

du forsvarede mig... og karma's lov pålægger mig at gøre gengæld.
karma yasası gereği karşılığını vermek zorundayım.

disse bud, som jeg pålægger dig i dag, skal du tage dig til hjerte;
bugün size verdiğim bu buyrukları aklınızda tutun.

de eneste grænser der er i dette liv er dem vi pålægger os selv, penny.
hayatımıza sınırlar koyan yine bizleriz, penny.

og vi pålægger vores efterfølgere at åbne denne historiske boks, om 50 år fra i dag.
ve bizden sonra geleceklerin bu tarih ganimetini 50 yıl sonra açmalarını istiyoruz.

jeg vil fremsætte forslag om, at tinget pålægger regeringen at tage hensyn til stigningen i ungdomskriminaliteten.
Özgürlük partisi bu yasa teklifiyle hükümeti küçük yaştaki suçlular konusunda harekete geçmeye çağırıyor.

thi budet, som jeg i dag pålægger dig, er dig ikke ufatteligt og er heller ikke langt borte.
‹‹bugün size ilettiğim bu buyruk ne tutamayacağınız kadar zor, ne de ulaşamayacağınız kadar uzaktır.

derpå bød moses og israels Ældste folket: "hold alle de bud, jeg i dag pålægger eder!
musa ile İsrail ileri gelenleri halka şöyle dediler: ‹‹bugün size ilettiğim bütün buyruklara uyun.