Şunu aradınız:: belle (Fransızca - Türkçe)

belle tof
teşekkürler

tu es belle
çok güzelsin

bisous ma belle
kisses my beautiful

oh! belle patience.
(bana düşen) artık, güzel bir sabırdır.

tu es la plus belle
yakalarsam

tchok tu es belle��
tchok güzel��

bonjour ma belle soeur
merhaba güzel

tu est belle sur la photo
teşekkür ederim 😄😂

elle est belle comme sa mère.
o, annesi gibi güzel.

la terre est une belle planète.
dünya güzel bir gezegendir.

qui est la plus belle de toutes ?
var mı benden güzeli bu dünyada?

ok belle allez optum bonne nuit
tamam guzelim

allah lui a fait une belle attribution.
allah böyle kuluna gerçekten pek güzel nasip ihsan eder. [15,9; 14,1; 2,257; 42,52]

et déclare véridique la plus belle récompense
elinde bulunandan verenin, allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız.

ma sœur m'a fait une belle poupée.
kız kardeşim bana güzel bir oyuncak bebek yaptı.

et traite de mensonge la plus belle récompense,
ama, cimrilik eden, kendini allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız.

nous lui avons donné une belle part ici-bas.
biz ona dünyada iyilik verdik.

quelle bonne récompense et quelle belle demeure!
(bu,) ne güzel sevap ve ne güzel destek.

quelle belle récompense que celle de ceux qui font le bien,
(böyle iyi) işler yapanların mükafatı ne güzeldir!

la norvège et la suisse réalisent également une belle performance.
norveç ve isviçre de iyi bir performans göstermektedir.