Şunu aradınız:: pleurez (Fransızca - Türkçe)

et vous [en] riez et n'[en] pleurez point?
(alayla) gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

réjouissez-vous avec ceux qui se réjouissent; pleurez avec ceux qui pleurent.
sevinenlerle sevinin, ağlayanlarla ağlayın.

a vous maintenant, riches! pleurez et gémissez, à cause des malheurs qui viendront sur vous.
dinleyin şimdi ey zenginler, başınıza gelecek felaketlerden ötürü feryat edip ağlayın.

ne l`annoncez point dans gath, ne pleurez point dans acco! je me roule dans la poussière à beth leaphra.
beytofrada toz toprak içinde yuvarlanın.

heureux vous qui avez faim maintenant, car vous serez rassasiés! heureux vous qui pleurez maintenant, car vous serez dans la joie!
ne mutlu size, şimdi açlık çekenler! Çünkü doyurulacaksınız. ne mutlu size, şimdi ağlayanlar! Çünkü güleceksiniz.

jésus se tourna vers elles, et dit: filles de jérusalem, ne pleurez pas sur moi; mais pleurez sur vous et sur vos enfants.
İsa bu kadınlara dönerek, ‹‹ey yeruşalim kızları, benim için ağlamayın›› dedi. ‹‹kendiniz ve çocuklarınız için ağlayın.

filles d`israël! pleurez sur saül, qui vous revêtait magnifiquement de cramoisi, qui mettait des ornements d`or sur vos habits.
giysinizi altın süslerle bezeyen saul için ağlayın!

c`est pourquoi couvrez-vous de sacs, pleurez et gémissez; car la colère ardente de l`Éternel ne se détourne pas de nous.
Çünkü rabbin kızgın öfkesi üzerimizden kalkmadı.

david dit à joab et à tout le peuple qui était avec lui: déchirez vos vêtements, ceignez-vous de sacs, et pleurez devant abner! et le roi david marcha derrière le cercueil.
sonra davut yoavla yanındakilere şu buyruğu verdi: ‹‹giysilerinizi yırtıp çula sarının ve avnerin ölüsü önünde yas tutun!›› kral davut da cenazenin ardısıra yürüdü.