İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
johannes simon
johannes simon
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
simon le simple
basit simon
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
jakob simon-gaarde
jakob simon- gaarde
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
(c) 2008 simon edwards
(c) 2008 simon edwards
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
simon esneaultemail of translators
serdar soytetiremail of translators
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tu es simon, fils de jean.
sen jean'ın oğlu simon'sın.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
simon. esneault@gmail. com
tulliana@ gmail. com
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
simon castellan, nicolas ternisienemail of translators
serdar soytetir, muhammet karaemail of translators
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
gérard delafond, simon depiets, nicolas ternisienemail of translators
adil yildizemail of translators
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
simon et ceux qui étaient avec lui se mirent à sa recherche;
simun ile yanındakiler İsayı aramaya çıktılar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
simon depiets, anne-marie mahfouf, nicolas ternisienemail of translators
görkem Çetin, İsmail Şimşek, kaya oğuz, necmettin begiteremail of translators
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
comme jésus était à béthanie, dans la maison de simon le lépreux,
İsa beytanyada cüzamlı simunun evindeyken, yanına bir kadın geldi. kadın kaymaktaşından bir kap içinde çok değerli, güzel kokulu yağ getirmişti. İsa sofrada otururken, kadın yağı onun başına döktü.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
charles de miramon, hervé brun, simon depiets, nicolas ternisienemail of translators
muhammet kara, serdar soytetiremail of translators
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
et disant: le seigneur est réellement ressuscité, et il est apparu à simon.
bunlar, ‹‹rab gerçekten dirildi, simuna görünmüş!›› diyorlardı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
envoie maintenant des hommes à joppé, et fais venir simon, surnommé pierre;
Şimdi yafaya adam yolla, petrus olarak da tanınan simunu çağırt.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
matthieu robin, nicolas ternisien, simon depiets, jean-jacques finazziemail of translators
serdar soytetir, engin Çağatay, cigicigi Çeviri grubuemail of translators
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
simon pierre lui dit: seigneur, non seulement les pieds, mais encore les mains et la tête.
simun petrus, ‹‹ya rab, o halde yalnız ayaklarımı değil, ellerimi ve başımı da yıka!›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
en sortant de la synagogue, ils se rendirent avec jacques et jean à la maison de simon et d`andré.
İsa havradan çıkar çıkmaz, yakup ve yuhanna ile birlikte simun ve andreasın evine gitti.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
mon ami dan, par exemple, a fait passer le mot, et simon et robin m'ont aidé à produire la vidéo.
Örneğin arkadaşım dan, projenin tüm dünyaya duyurulması için harekete geçti, bristol'den simon ve robin videonun yapımcılarıydı.
Son Güncelleme: 2016-02-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fils de simon: amnon, rinna, ben hanan et thilon. fils de jischeï: zocheth et ben zocheth.
Şimonun oğulları: amnon, rinna, ben-hanan, tilon. yişinin torunları: zohet ve ben-zohet.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: