Şunu aradınız:: veuve (Fransızca - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

French

Turkish

Bilgi

French

veuve

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Fransızca

Türkçe

Bilgi

Fransızca

le second et le troisième épousèrent la veuve;

Türkçe

İkincisi de, üçüncüsü de kadını aldı; böylece kardeşlerin yedisi de çocuk bırakmadan öldü.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

que ses enfants deviennent orphelins, et sa femme veuve!

Türkçe

karısı dul kalsın!

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

tu n`affligeras point la veuve, ni l`orphelin.

Türkçe

‹‹dul ve öksüz hakkı yemeyeceksiniz.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

il vit aussi une pauvre veuve, qui y mettait deux petites pièces.

Türkçe

yoksul bir dul kadının oraya iki bakır para attığını görünce, ‹‹size gerçeği söyleyeyim›› dedi, ‹‹bu yoksul dul kadın herkesten daha çok verdi.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

la bénédiction du malheureux venait sur moi; je remplissais de joie le coeur de la veuve.

Türkçe

dul kadının yüreğini sevinçten coştururdum.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

l`Éternel renverse la maison des orgueilleux, mais il affermit les bornes de la veuve.

Türkçe

dul kadının sınırını korur.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

il vint aussi une pauvre veuve, elle y mit deux petites pièces, faisant un quart de sou.

Türkçe

yoksul bir dul kadın da geldi, birkaç kuruş değerinde iki bakır para attı.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

le second prit la veuve pour femme, et mourut sans laisser de postérité. il en fut de même du troisième,

Türkçe

İkincisi aynı kadını aldı, o da çocuk sahibi olmadan öldü. Üçüncüsüne de öyle oldu.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

elle se leva, et s`en alla; elle ôta son voile, et remit ses habits de veuve.

Türkçe

gidip peçesini çıkardı, yine dul giysilerini giydi.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

moi qui l`ai dès ma jeunesse élevé comme un père, moi qui dès ma naissance ai soutenu la veuve;

Türkçe

doğduğumdan beri dul kadına yol göstermedimse,

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

il y avait aussi dans cette ville une veuve qui venait lui dire: fais-moi justice de ma partie adverse.

Türkçe

yine o kentte bir dul kadın vardı. yargıca sürekli gidip, ‹davacı olduğum kişiden hakkımı al› diyordu.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

l`Éternel protège les étrangers, il soutient l`orphelin et la veuve, mais il renverse la voie des méchants.

Türkçe

kötülerin yolunuysa saptırır.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

celle qui est véritablement veuve, et qui est demeurée dans l`isolement, met son espérance en dieu et persévère nuit et jour dans les supplications et les prières.

Türkçe

gerçekten kimsesiz, yalnız kalmış dul kadın umudunu tanrıya bağlamıştır; gece gündüz ona dilekte bulunmaya ve dua etmeye devam eder.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

au dedans de toi, l`on méprise père et mère, on maltraite l`étranger, on opprime l`orphelin et la veuve.

Türkçe

senin içinde anneye, babaya kötü davrandılar, yabancıya baskı yaptılar, öksüze, dul kadına haksızlık ettiler.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

lève-toi, va à sarepta, qui appartient à sidon, et demeure là. voici, j`y ai ordonné à une femme veuve de te nourrir.

Türkçe

‹‹Şimdi kalk git, sayda yakınlarındaki sarefat kentine yerleş›› dedi, ‹‹orada sana yiyecek sağlaması için dul bir kadına buyruk verdim.››

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

ainsi parle l`Éternel: pratiquez la justice et l`équité; délivrez l`opprimé des mains de l`oppresseur; ne maltraitez pas l`étranger, l`orphelin et la veuve; n`usez pas de violence, et ne répandez point de sang innocent dans ce lieu.

Türkçe

rab diyor ki: adil ve doğru olanı yapın. soyguna uğrayanı zorbanın elinden kurtarın. yabancıya, öksüze, dula haksızlık etmeyin, şiddete başvurmayın. burada suçsuz kanı dökmeyin.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Daha iyi çeviri için
7,745,537,568 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam