Şunu aradınız:: bojno (Hırvatça - Türkçe)

oh, kako su izginuli div-junaci, i oružje bojno kako skršeno je!"
savaş silahları yok oldu!››

mudrost više vrijedi nego bojno oružje, ali jedan jedini grešnik pokvari mnogo dobra.
ama bir deli çıkar, her şeyi berbat eder.

možda će se na nacionalnoj razini rjeđe osjetiti da se bojno polje ideja sve više širi izvan nacionalnih granica.
fikirlerin savaş alanı ulusal sınırları ne kadar aşarsa, ideolojinin etkileri de ulusal düzeyde o kadar az hissediliyor.

postavljat æe ih za tisuænike i pedesetnike; orat æe oni njegovu zemlju, žeti njegovu žetvu, izraðivati mu bojno oružje i opremu za njegova bojna kola.
bazılarını biner, bazılarını ellişer kişilik birliklere komutan atayacak. kimisini toprağını sürüp ekinini biçmek, kimisini de silahların ve savaş arabalarının donatımını yapmak için görevlendirecek.

tisuće stranica optužnica, oružje i streljivo zaplijenjeno na tajnim lokacijama uz nepregledne valove uhićenja, što uključuje vojne časnike, političare, novinare i akademike, stvorilo je idealno bojno polje za nadmetanje teorija o uroti.
binlerce sayfalık iddianameler, gizli mekanlarda ele geçirilen mühimmat ve silahlar ve -- subay, siyasetçi, gazeteci ve akademisyenlere yönelik -- sonu gelmeyen tutuklamalar, kompo teorilerinin çarpışması için ideal bir ortam sağladı.

kosovski analitičar i sveučilišni profesor belul beqaj kaže kako je referendum pokušaj da se taj dio teritorija zadrži pod nadzorom srpske države, "a istovremeno i svojevrsno bojno polje, koje će utjecati na srpske birače na budućim izborima [u srbiji]".
kosovalı analist ve üniversite öğretim üyesi belul bekay, referandumun ülkenin bu bölümünü sırp devletinin kontrolü altında tutma girişiminin "aynı zamanda sırbistan'da yapılacak seçimlerdeki sırp seçmen kitlesini de belirleyecek bir savaş alanı" olduğunu söylüyor.