Şunu aradınız:: stranu (Hırvatça - Türkçe)

podesi svaku stranu
configure every page

izvezi kao web stranu...
web & sayfasını dışarı aktar...

odaberite domaću stranu:
web sayfasını seç

povratak na prethodnu stranu
son sayfaya geri dön

ovu stranu je napravio/ la
bu davet güncellendi

izvezi kalendar kao veb- stranu
takvim yöneticisini göster

mi ne podupiremo niti jednu stranu.
biz iki tarafı da desteklemiyoruz.

pomakni se na prethodnu stranu dokumenta
Önceki sayfaya gider

prikaži uvodnu stranu@ item: inlistbox
giriş sayfasını göster@ item: inlistbox

prikaži moju domaću stranu@ item: inlistbox
anasayfamı göster@ item: inlistbox

ipak, ima i onih koji vide drugu stranu medalje.
ancak madalyona diğer yüzünden bakanlar da var.

poziva stranu prozora sa znakovima iz fonetskog alfabeta
diyalog sayfasını fonetik alfabeden karakterlerle çağırır

Žalbeno vijeće na koncu je stalo na njegovu stranu.
temyiz kurulu daha sonra sanık lehinde karar vermişti.

međutim, niti on nije propustio prigodu okriviti drugu stranu.
ancak hiseni suçlamaktan da geri kalmadı.

iako će zakon pomoći zaposlenima, on ipak ima i svoju lošu stranu.
Çalışanların yararına olan yasanın olumsuz tarafı da var.

srbi su s druge strane imali mogućnost vidjeti rehnovu ležerniju stranu.
bu arada sırplar da rehn'in daha kafa dengi bir tarafını görme şansına sahip oldular.

međutim, u izvješću se ne navodi na koju stranu je Đinđić bio okrenut.
ancak raporda cinciç'in hangi yöne baktığı belirtilmiyor.

kompanije su dosad mogle kupovati stranu valutu samo uz odobrenje središnje banke.
firmalar bugüne kadar dövizi ancak merkez bankasının izniyle alabiliyorlardı.

"svi turski vojnici vratili su se… na tursku stranu međunarodne granice.
etnik kürt kökenli dışişleri bakanı hoşyar zabari cuma günü basın mensuplarına verdiği demeçte, "bütün türk askerleri uluslararası sınırın türk tarafına geri dönmüştür.

svi smo se povukli u stranu jer ništa nismo mogli učiniti kako bi pomogli".
yardım etmek için elimizden bir şey gelmediği için hepimiz kenara çekildik."