İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
addidit quoque iob adsumens parabolam suam et dixi
eyüp anlatmaya devam etti:
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
cumque vidisset amalech adsumens parabolam ait principium gentium amalech cuius extrema perdentu
ama sonu yıkım olacak.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
et adsumens eum petrus coepit increpare illum dicens absit a te domine non erit tibi ho
bunun üzerine petrus onu bir kenara çekip azarlamaya başladı. ‹‹tanrı korusun, ya rab! senin başına asla böyle bir şey gelmeyecek!›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
adsumens autem david caput philisthei adtulit illud in hierusalem arma vero eius posuit in tabernaculo su
davut filistli golyatın başını alıp yeruşalime götürdü, silahlarını da kendi çadırına koydu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
levavit abraham oculos viditque post tergum arietem inter vepres herentem cornibus quem adsumens obtulit holocaustum pro fili
İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir koç gördü. gidip koçu getirdi. oğlunun yerine onu yakmalık sunu olarak sundu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
et ille quidem adsumens eum duxit ad tribunum et ait vinctus paulus vocans rogavit me hunc adulescentem perducere ad te habentem aliquid loqui tib
yüzbaşı, genci alıp komutana götürdü. ‹‹tutuklu pavlus beni çağırıp bu genci sana getirmemi rica etti. sana bir söyleyeceği varmış›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
adsumens ergo saul tria milia electorum virorum ex omni israhel perrexit ad investigandum david et viros eius etiam super abruptissimas petras quae solis hibicibus perviae sun
yolda koyun ağıllarına rastladı. yakında bir de mağara vardı. saul ihtiyacını gidermek için mağaraya girdi. davutla adamları mağaranın en iç bölümünde kalıyorlardı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
anno autem septimo misit ioiada et adsumens centuriones et milites introduxit ad se in templum domini pepigitque cum eis foedus et adiurans eos in domo domini ostendit eis filium regi
yedinci yıl yehoyada haber gönderip karyalılarınfö ve muhafızların yüzbaşılarını çağırttı. onları rabbin tapınağında toplayarak onlarla bir antlaşma yaptı. hepsine rabbin tapınağında ant içirdikten sonra kralın oğlu yoaşı kendilerine gösterdi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tertiam partem igni conbures in medio civitatis iuxta conpletionem dierum obsidionis et adsumens tertiam partem concides gladio in circuitu eius tertiam vero aliam disperges in ventum et gladium nudabo post eo
yeruşalimin kuşatılması bitince, kılların üçte birini kentin ortasında yakacaksın. Üçte birini kılıçla kentin çevresine fırlatacak, kalan üçte birini de rüzgara savuracaksın. ben de yalın kılıç onların peşine düşeceğim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
et adsumens utrumque bovem concidit in frusta misitque in omnes terminos israhel per manum nuntiorum dicens quicumque non exierit secutusque fuerit saul et samuhelem sic fiet bubus eius invasit ergo timor domini populum et egressi sunt quasi vir unu
bir çift öküz alıp parçaladı. ulaklar aracılığıyla İsrailin her bölgesine bu parçaları gönderip şöyle dedi: ‹‹saul ile samuelin ardınca gelmeyen herkesin öküzlerine de aynı şey yapılacaktır.›› halk rab korkusuyla sarsıldı ve tek beden halinde yola çıktı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: