İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
et succendam ignem in muro damasci et devorabit moenia benada
yakıp yok edecek ben-hadatın saraylarını.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
damasci praepositus gentis aretae regis custodiebat civitatem damascenorum ut me conprehendere
Şamda kral aretasın valisi beni yakalatmak için kenti denetim altına almıştı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
onus damasci ecce damascus desinet esse civitas et erit sicut acervus lapidum in ruin
enkaz yığınına dönecek.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
et cum accepisset cibum confortatus est fuit autem cum discipulis qui erant damasci per dies aliquo
sonra yemek yiyip kuvvet buldu. saul birkaç gün Şamdaki öğrencilerin yanında kaldı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
saulus autem magis convalescebat et confundebat iudaeos qui habitabant damasci adfirmans quoniam hic est christu
saul ise günden güne güçleniyordu. İsanın mesih olduğuna dair kanıtlar göstererek Şamda yaşayan yahudileri şaşkına çeviriyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
emath berotha sabarim quae est inter terminum damasci et confinium emath domus atticon quae est iuxta terminos aura
berotaya ve Şamla hamanın toprakları arasında bulunan sivrayime, havran sınırında haser-hattikona kadar uzanacak.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
erat autem quidam discipulus damasci nomine ananias et dixit ad illum in visu dominus anania at ille ait ecce ego domin
Şamda hananya adında bir İsa öğrencisi vardı. bir görümde rab ona, ‹‹hananya!›› diye seslendi. ‹‹buradayım, ya rab›› dedi hananya.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
et erit terminus a mari usque ad atrium aenon terminus damasci et ab aquilone ad aquilonem et terminus emath plaga autem septentrionali
sınır denizden hasar-enana, Şamın kuzey sınırı boyunca uzanacak, hama sınırı kuzeyde olacak. kuzey sınırı bu olacak. ‹‹levo-sedata, hamaya››.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
et posuit david praesidium in syria damasci factaque est syria david serviens sub tributo servavit dominus david in omnibus ad quaecumque profectus es
sonra Şam aramlılarının ülkesine askeri birlikler yerleştirdi. onlar da davutun haraç ödeyen köleleri oldular. rab davutu gittiği her yerde zafere ulaştırdı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
et haec nomina tribuum a finibus aquilonis iuxta viam aethlon pergentibus emath atrium aenon terminus damasci ad aquilonem iuxta emath et erit ei plaga orientalis mare dan un
‹‹oymakların adları şunlardır: kuzey sınırında dana bir pay verilecek. dan sınırı hetlon yolundan levo-hamata uzanacak; hasar-enan ve hamaya yakın Şamın kuzey sınırı doğudan batıya uzanan sınırın bir bölümünü oluşturacak.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
immolavit diis damasci victimas percussoribus suis et dixit dii regum syriae auxiliantur eis quos ego placabo hostiis et aderunt mihi cum e contrario ipsi fuerint ruina eius et universo israhe
daha önce kendisini bozguna uğratan Şam ilahlarına kurbanlar sundu. ‹‹madem ilahları aram krallarına yardım etti, onlara kurban sunayım da bana da yardım etsinler›› diye düşünüyordu. ne var ki, bu ilahlar onun da, bütün İsrail halkının da yıkımına neden oldu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ivit igitur azahel in occursum eius habens secum munera et omnia bona damasci onera quadraginta camelorum cumque stetisset coram eo ait filius tuus benadad rex syriae misit me ad te dicens si sanari potero de infirmitate mea ha
hazael, Şamın en iyi mallarından oluşan kırk deve yükü armağanı yanına alarak, tanrı adamını karşılamaya gitti. elişanın önünde durup şöyle dedi: ‹‹kulun aram kralı ben-hadat, hastalığından kurtulup kurtulamayacağını sormam için beni gönderdi.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: