Şunu aradınız:: nescimus (Latince - Türkçe)

dicebant ergo quid est hoc quod dicit modicum nescimus quid loquitu
onun için, ‹‹bu ‹kısa süre› dediği nedir? söylediklerini anlamıyoruz›› deyip durdular.

dicit ei thomas domine nescimus quo vadis et quomodo possumus viam scir
tomas, ‹‹ya rab, senin nereye gideceğini bilmiyoruz, yolu nasıl bilebiliriz?›› dedi.

et respondentes iesu dixerunt nescimus ait illis et ipse nec ego dico vobis in qua potestate haec faci
İsaya, ‹‹bilmiyoruz›› diye yanıt verdiler. İsa, ‹‹ben de size bunları hangi yetkiyle yaptığımı söylemeyeceğim›› dedi.

dixerunt mihi fac nobis deos qui praecedant nos huic enim mosi qui nos eduxit de terra aegypti nescimus quid accideri
bana, ‹bize öncülük edecek bir ilah yap. bizi mısırdan çıkaran adama, musaya ne oldu bilmiyoruz› dediler.

quomodo autem nunc videat nescimus aut quis eius aperuit oculos nos nescimus ipsum interrogate aetatem habet ipse de se loquatu
ama şimdi nasıl gördüğünü, gözlerini kimin açtığını bilmiyoruz, ona sorun. ergin yaştadır, kendisi için kendisi konuşsun.››

dicentes ad aaron fac nobis deos qui praecedant nos moses enim hic qui eduxit nos de terra aegypti nescimus quid factum sit e
haruna, ‹bize öncülük edecek ilahlar yap› dediler. ‹Çünkü bizi mısırdan çıkaran o musaya ne oldu bilmiyoruz!›

cucurrit ergo et venit ad simonem petrum et ad alium discipulum quem amabat iesus et dicit eis tulerunt dominum de monumento et nescimus ubi posuerunt eu
koşarak simun petrusa ve İsanın sevdiği öbür öğrenciye geldi. ‹‹rabbi mezardan almışlar, nereye koyduklarını da bilmiyoruz›› dedi.