İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
kia papaki nga ringa o nga roma, kia hari tahi nga pukepuke
halkları doğrulukla yönetecek.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
pekepeke ana nga maunga ano he hipi toa, nga pukepuke ano he reme
tepeler kuzu gibi sıçradı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
na i te whenua pukepuke o eparaima tetahi tangata, ko mika tona ingoa
efrayimin dağlık bölgesinde mika adında bir adam vardı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ki nga maunga tiketike katoa, ki nga pukepuke katoa kua purero ki runga
bütün ulu dağları, yüksek tepeleri,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
e maturuturu ana ki nga wahi kai o te koraha: a whitikiria ana nga pukepuke ki te koa
tepeler sevince bürünür,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ka kawea mai e nga maunga te rongo mau ki te iwi, e nga pukepuke i runga i te tika
halka adilce gönenç getirsin!
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a ka tae tonu atu te aho ruri, tika tonu atu ki te pukepuke ki karepe, taiawhio tonu atu ki koata
‹‹Ölçü ipi oradan garev tepesine doğru uzayıp goaya dönecek.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ko koe ianei te tangata tuatahi kua whanau? he mea hanga ranei koe no mua atu i nga pukepuke
yoksa dağlardan önce mi var oldun?
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a hanga ana e hohua etahi maripi kohatu, a kotia iho nga tama a iharaira ki te pukepuke o nga kiri matamata
böylece yeşu taştan yaptığı bıçaklarla İsraillileri givat-haaralotta sünnet etti.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a i patu whakahere ia, i tahu whakakakara ki nga wahi tiketike, ki nga pukepuke, ki raro i nga rakau kouru nui
puta tapılan yerlerde, tepelerde, bol yapraklı her ağacın altında kurban kesip buhur yaktı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a muri iho ka haere ki raro nga tamariki a hura ki te whawhai ki nga kanaani i noho i te whenua pukepuke i te tonga, i te mania
sonra dağlık bölgede, negevde ve Şefelada yaşayan kenanlılarla savaşmak üzere güneye yöneldiler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a tau ana te wehi ki te hunga katoa e noho tata ana ki a ratou: ka korerotia enei mea katoa puta noa i te whenua pukepuke katoa o huria
Çevrede oturanların hepsi korkuya kapıldı. bütün bu olaylar, yahudiyenin dağlık bölgesinin her yanında konuşulur oldu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a tanumia iho ia e ratou ki te rohe o tona kainga, ki timenata hera, ki te whenua pukepuke o eparaima, ki te taha ki te raki o maunga kaaha
onu efrayimin dağlık bölgesindeki gaaş dağının kuzeyine, kendi mülkünün sınırları içinde kalan timnat-seraha gömdüler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a i hoatu e ratou ki a ratou nga pa whakaora, a hekeme i te whenua pukepuke o eparaima me nga wahi o waho ake ona; a ketere hoki me ona wahi o waho ake
efrayim dağlık bölgesinde sığınak kent seçilen Şekem, gezer, yokmoam, beythoron, ayalon, gat-rimmon ve bunların otlakları verildi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a i hoatu e ratou a hekeme i te whenua pukepuke o eparaima ki a ratou, me ona wahi o waho ake, hei pa rerenga atu mo te tangata whakamate, a ketere hoki me ona wahi o waho ake
bunlar, efrayim dağlık bölgesinde bulunan ve kazayla adam öldürenler için sığınak kent seçilen Şekem, gezer,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a i muri a apimereke, ka whakatika ake hei kaiwhakaora mo iharaira ko tora tama a pua tama a roro, he tangata no ihakara: a i noho ia ki hamiri ki te whenua pukepuke o eparaima
avimelekin ölümünden sonra İsraili kurtarmak için İssakar oymağından dodo oğlu pua oğlu tola adında bir adam ortaya çıktı. tola efrayimin dağlık bölgesindeki Şamirde yaşardı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a i a hura a ihowa, a peia atu ana e ia nga tangata o te whenua pukepuke; otiia kihai i taea e ia te pei nga tangata o te mania; no te mea he hariata rino a ratou
rab yahudaoğullarıyla birlikteydi. yahudaoğulları dağlık bölgeyi ele geçirdilerse de ovada yaşayan halkı kovamadılar. Çünkü bunların demirden savaş arabaları vardı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a i tika atu te rohe i reira ki rutu, ki te taha o rutu, ara ki peteere whaka te tonga; na i anga whakararo te rohe ki ataroto arara, tatu tonu ki te pukepuke e tu ana i te tonga o petehorono ki raro
sınır oradan luza -beytele- luzun güney sırtlarına geçiyor, aşağı beythoronun güneyindeki dağın üzerinde kurulu atrot-addara iniyor,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i atiutiu noa atu aku hipi i runga i nga maunga katoa, i runga i nga pukepuke tiketike katoa: i marara noa atu aku hipi i runga i te mata katoa o te whenua, kahore hoki he tangata hei rapu, hei whakataki i a ratou
koyunlarım bütün dağlarda, yüksek tepelerde başıboş dolandılar. koyunlarım yeryüzüne dağıldı. onları ne arayan var, ne soran. anlamına da gelir.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a i aua ra, i te mea kahore he kingi o iharaira, na ko tetahi tangata, he riwaiti, e noho noa iho ana i te taha ki tua o te whenua pukepuke o eparaima; na ka tango ia i tetahi wahine iti mana i roto i peterehema hura
İsrailin kralsız olduğu o dönemde efrayimin dağlık bölgesinin ücra yerinde yaşayan bir levili vardı. adam yahudanın beytlehem kentinden kendisine bir cariye almıştı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: