Şunu aradınız:: лежать (Rusça - Türkçe)

лежать
yatmak

Они будут лежать на расшитых ложах
'Özenle işlenmiş mücevher' tahtlar üzerindedirler.

Они будут лежать на приподнятых матрацах.
onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.

Они и их супруги будут лежать в тенях на ложах, прислонившись.
eşleriyle birlikte gölgeliklerde, koltuklara yaslanmışlardır.

Они будут лежать, прислонившись, на зеленых подушках и прекрасных матрацах.
(cennettekiler) yeşil yastıklara ve harikulade güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.

Будешь лежать, и не будет устрашающего, и многие будут заискивать у тебя.
birçokları senden lütuf diler.

Они будут лежать на ложах, прислонившись, и не увидят там ни солнца, ни стужи.
koltuklar üzerine yaslanarak otururlar orada. ne bir güneş görürler orada ne de kavurucu bir soğuk...

Рамки рейтинга должны лежать между 1 и 10 и меньший порог должен быть иметь значение ниже большего. Введите другие значения.
derecelendirme alanı için sınıflandırma 1 ile 10 arasında olmalıdır, alt sınır, üst sınırdan az olmalıdır. lütfen farklı alt ve üst özellikler giriniz.

Мы исторгнем из их сердец злобу, и они, как братья, будут лежать на ложах, обратившись лицом друг к другу.
biz o cennetliklerin kalblerindeki kinleri çıkarır atarız. hepsi kardeşler olarak sevinç içinde karşılıklı koltuklara otururlar.

Они будут лежать, прислонившись, на матрацах, выстланных снизу парчой, а свежие плоды этих двух садов будут склоняться низко.
(orada) astarları kalın atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.

Когда ж пропустите молитву, (В душе своей) Аллаха призовите, Стоять ли будете, или сидеть, или лежать.
namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, oturarak ve uzanarak allah'ı anın.

В случае смерти отца или его нетрудоспособности на наследнике ребёнка лежат такие же обязанности.
bu yükümlülük, babanın varisine de düşer.