İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
treba imati hrabrosti i rizikovati.
risk alacak cesareti göstermeliyiz.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
mnogi u novom sadu dive se njegovoj hrabrosti.
novi sad'da pek çok kimse onun cesaretini takdir ediyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
zvaničnici eu pohvalili su kiparske turke zbog njihove "hrabrosti".
ab yetkilileri kıbrıs türklerini "cesaretlerinden" ötürü kutladı.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
„odavno smo izgubili kosovo, samo niko nema hrabrosti to da prizna.
doktor olan darko smiljaniç ise setimes'a, "kosova'yı uzun zaman önce kaybettik, ama kimsenin bunu kabul etmeye cesareti yok.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
trebalo bi pričati o njima i njihovoj hrabrosti”, insistira marić.
İtfaiyeciler ve cesaretleri gerçekten takdire şayan." diyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
se times: da li vlada ima dovoljno hrabrosti da se uhvati u koštac sa tim problemom?
se times: peki hükümet bu sorunla başa çıkabilecek cesarete sahip mi?
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ali ja sam pun sile od duha gospodnjeg, i suda i hrabrosti da kaem jakovu zloèinstvo njegovo i izrailju greh njegov.
adalet ve cesaretle donatıldım.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"duboko žalim što rukovodstvo u srbiji nema mudrosti i hrabrosti da shvati da ovo nije dobar korak za zemlju.
kardeÅ karaciç, "sırbistan yönetiminin bunun ülke için iyi bir hamle olmadıÄını bilecek bilgelik ve cesarete sahip olmamasından derin üzüntü duyuyorum.
Son Güncelleme: 2012-04-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
kritikuјući boјkot, potpredsednik dpa menduh tači rekao јe da ahmetiјeva stranka niјe imala hrabrosti da dođe u parlament i tamo razmenjuјe argumente.
boykotu eleştiren dpa genel başkan yardımcısı menduh taci, ahmeti'nin partisinin meclise gelip savlarını burada sunmaya cesareti olmadığını söyledi.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"moj otac je pokazao smisao svoje hrabrosti braneći ono u šta je odavno verovao", rekao je džo libresku.
joe librescu, "babam, uzun zamandır inandığı bir şeyi yaparak cesaret örneği gösterdi." dedi.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
ponosan sam što smo imali hrabrosti da donesemo ovu odluku u najgorem trenutku", rekao je tadić, aludirajući na ekonomsku krizu.
bu kararı en zor zamanda alacak cesareti göstermekten gurur duyuyorum." dedi.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
analitičari kažu da je pitanje identiteta u crnoj gori daleko od rešenog, ali radulović tvrdi da revolt govori puno toga o mentalitetu, političkoj kulturi i građanskoj hrabrosti.
analistler karadağ'daki kimlik sorununun çözümden çok uzak olduğunu söylese de, raduloviç'e göre yaşanan bu isyan, halkın zihniyeti, siyasi kültür ve sivil cesaret açısından çok şey ifade ediyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
«ja neću donositi odluke za one koji nemaju hrabrosti da ih donesu», dodao je on. [geti imidžis]
schwartz-schilling, "bunları almaya cesareti olmayanlar için kararlar almayacağım." dedi. [getty images]
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
mislim da problem nije toliko u tome šta činiti, već kada to činiti i obezbediti političku volju da se to učini. to je zapravo pitanje političke hrabrosti koju vlade moraju da imaju da bi mogle da napreduju sa reformama.
bence sorun ne yapmakla değil de, daha çok ne zaman yapmakla ilintili, ve bu gerçekten de hükümetlerin reformları yürütüp yürütmeme konusunda gösterecekleri cesarete bağlı bir konu.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
neću donositi odluke za one koji nemaju hrabrosti da ih donesu; neću intervenisati svaki put kada vlasti ne izvrše svoje obaveze; neću raditi posao koji moraju da rade institucije i političari ove zemlje.
karar almaya cesareti olmayanların yerine kararlar almayacağım; yetkililerin sorumluluklarını yerine getiremediği her durumda müdahalede bulunmayacağım; bu ülkenin kurumlarının ve seçilmiş liderlerinin yapması gereken işleri onların yerine yapmayacağım.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
odlaganje kod hrvatske… bilo je političke prirode i bila je potrebna prilična količina sreće, razboritosti i hrabrosti da se to održi“, rekao je za setimes politički ekspert vedran obućina.
hırvatistan'ın gecikmesi ... siyasi nitelikteydi ve bunu aşmak için oldukça fazla şans, zeka ve cesaret gerekti." dedi.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
"najveća je uvreda tvrditi da je mustafa kemal, o čijoj hrabrosti se niko od nas ne usuđuje da sudi, uradio tako nešto", napisao je on u pismu tužiocu, koji je na kraju podigao optužnicu protiv autorke i nedždeta tatlidžana, urednika hurijeta.
pekin'in, daha sonra yazar ve hürriyet yazı işleri müdürü necdet tatlıcan aleyhinde suçlamada bulunan savcıya yazdığı mektupta, "bu, cesaretini sınamaya hiçbirimizin cesaret edemeyeceğimiz mustafa kemal'in böyle bir şey yaptığını iddia etmek en büyük hakarettir." demişti.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor