Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
Şaşkın 2
morgan mond
Son Güncelleme: 2013-06-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
belki daha da şaşkın.
sie irren noch weiter ab.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
davarlar gibidir bunlar. belki daha da şaşkın.
diese sind wie die an'am, nein, sondern sie sind noch abirrender!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ve onları şaşkın olarak azgınlıkları içerisinde bırakırız.
und wir lassen sie im Übermaß ihres frevels blind umherirren.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
belki daha da şaşkın. gafillerin ta kendileridir bunlar.
sie sind wahrlich unbedacht.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
biz de onları taşkınlıkları içerisinde kör ve şaşkın bırakırız.
und wir lassen sie im Übermaß ihres frevels blind umherirren.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bizimle karşılaşmayı ummayanları, azgınlıkları içinde şaşkın durumda bırakırız.
aber wir lassen diejenigen, die nicht die begegnung mit uns erwarten, in ihrer auflehnung umherirren.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
görmez misin onları ki, her vadide tutkun-şaşkın dolaşırlar.
hast du etwa nicht gesehen, daß sie sich in jedem tal verlieben,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
orası onlara kırk yıl boyunca yasaklanmıştır; yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar.
er (allah) sagte: "gewiß, so soll es ihnen denn für vierzig jahre verwehrt sein, (während derer) sie auf der erde umherirren.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
kendilerine verilenlerle şımarınca onları ansızın yakaladık ve böylece şaşkın ve umutsuz kaldılar.
als sie sich dann schließlich über das freuten, was sie erhalten hatten, verhängten wir plötzlich eine strafe über sie, und siehe, sie wurden in verzweiflung gestürzt!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Âhirete inanmayanların işledikleri işleri bezedik de artık onlar, şaşkın bir halde kalakaldılar.
denjenigen aber, die nicht an das jenseits glauben, haben wir ihre werke schön erscheinen lassen; so wandern sie nur in verwirrung (umher)
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Ömrün hakkı için onlar, gafletten adeta sarhoştular, gaflet içinde şaşkın bir haldeydiler.
bei deinem leben, sie irrten wahrlich in ihrer trunkenheit umher.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İşte bunlardır yer bakımından daha kötü, yolun denge noktasını kaybetme bakımından daha şaşkın olanlar."
diese befinden sich in einer noch schlimmeren lage und sind noch weiter vom rechten weg abgeirrt."
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.
für den, den allah irreführt, kann es keinen geben, der ihn rechtleitet; und er läßt sie in ihrer widerspenstigkeit blindlings umherirren.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
nihayet üzerlerine şiddetli bir azab kapısı açtığımız zaman, derhal o'nun içinde şaşkın ve umutsuz kalırlar.
- bis daß wir ihnen ein tor zu strenger strafe öffnen. siehe, da werden sie hierüber in verzweiflung stürzen.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
onların kalblerini, gözlerini, ona ilk defa inanmadıkları gibi çeviririz; onları taşkınlıkları içinde şaşkın şaşkın bırakırız.
und wir kehren ihre herzen und ihr augenlicht um, so wie sie das erste mal nicht daran geglaubt haben. und wir lassen sie in ihrer auflehnung umherirren.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar.
aber nein! sie irren noch weiter vom weg ab.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
“ben” dedi, “yanlışlıkla, sonunda ne olacağını bilmeksizin, şaşkın bir vaziyette o işi yapmıştım.”
er (moses) sagte: "lch tat es damals, als ich auf dem irrweg war.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
kim bunda (dünyada) kör ise, o, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır.'
und wer in diesem (leben) blind ist, der wird (auch) im jenseits blind und noch weiter vom weg abgeirrt sein.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
planlarını boşa çıkarıp onları şaşkına çevirmedi mi?
hat er ihre list etwa nicht fehlgehen lassen,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: