Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
onlara sığır ve davarın sırt, bağırsak ve kemik yağları hariç, iç yağlarını da haram kıldık.
auch von den kühen und den schafen erklärten wir ihnen für haram das fett außer dem, was ihre rücken und die eingeweide tragen, und dem, was an den knochen hängt.
musa hayvanın bağırsak ve işkembe yağlarını, karaciğer perdesini, böbreklerini ve böbrek yağlarını sunağın üzerinde yaktı.
und nahm alles fett am eingeweide, das netz über der leber und die zwei nieren mit dem fett daran, und zündete es an auf dem altar.
sen de korkunç bir bağırsak hastalığına yakalanacaksın. bu hastalık yüzünden bağırsakların dışarı dökülene dek günlerce sürüneceksin.› ››
du aber wirst viel krankheit haben in deinem eingeweide, bis daß dein eingeweide vor krankheit herausgehe in jahr und tag.
yahudilere tırnaklı her hayvanı haram kıldık. onlara sığır ve davarın sırt, bağırsak ve kemik yağları hariç, iç yağlarını da haram kıldık.
und den juden haben wir alles getier untersagt, das krallen hat; und von den rindern und vom kleinvieh haben wir ihnen das fett verboten, ausgenommen das, was an ihrem rücken sitzt oder in den eingeweiden oder mit den knochen verwachsen ist.
hayvanın bütün yağı alınacak, kuyruk yağı, bağırsak ve işkembe yağları, böbrekleri, böbrek üstü yağları, karaciğerden böbreklere uzanan perde ayrılacak.
und all sein fett soll man opfern, den schwanz und das fett, welches das eingeweide bedeckt,
rab için yakılan sunu olarak sunudan şunları ayırıp sunmalı: bağırsak ve işkembe yağlarını, böbrekleri, böbrek üstü yağlarını, karaciğerden böbreklere uzanan perdeyi.
und er soll davon opfern ein opfer dem herrn, nämlich das fett, welches die eingeweide bedeckt, und alles fett am eingeweide,