İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
bütün ülkeyi yerle bir etmek üzere geliyor.
sie kommen aus fernen landen vom ende des himmels, ja, der herr selbst samt den werkzeugen seines zorns, zu verderben das ganze land.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
filistliler onu görünce ona eşlik etmek üzere otuz genç getirdiler.
und da sie ihn sahen, gaben sie ihm dreißig gesellen zu, die bei ihm sein sollten.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ve böylece yusuf'a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik.
so haben wir dem josef eine angesehene stellung im land gegeben, so daß er darin sich aufhalten konnte, wo er wollte.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
), ecstasy’nin etkilerini taklit etmek üzere tasarlandığı düşünülmektedir.
bzp wird in unterschiedlichen kombinationen mit anderen piperazinen vertrieben, wobei einige der verbindungen, vor allem die kombination aus bzp und tfmpp (136) dieselbe wirkung erzielen sollen wie ecstasy.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ertesi gün, atlıları pavlusla birlikte yola devam etmek üzere bırakarak kaleye döndüler.
des andern tages aber ließen sie die reiter mit ihm ziehen und wandten wieder um zum lager.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
eðitim bakaný, bakanlýða baþkanlýk etmek üzere baþbakan tarafýndan atanan parlamento üyesi bir kiþidir.
geschäftsführender leiter des ministeriums ist der ständige sekretär, der ein beamter des öffentlichen dienstes ist.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ab, avrupa uyuşturucu piyasasına çıkan yeni uyuşturucuları tespit etmek üzere bir erken uyarı sistemi oluşturmuştur.
im jahr 2004 wurden in der eu bei schätzungsweise 33 000 sicherstellungen 5,2 tonnen bzw. 9,6 millionen
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ancak, şirket edindiği gücü rekabetiyok etmek üzere kullanıyorsa, bu rekabet karşıtı bir uygulamadır ve gücün kötüyekullanımıdır.
nutzen diese jedoch ihre machtaus, um den wettbewerb einzuschränken, so ist dies eine als mißbräuchlich einzustufende wettbewerbswidrige vorgehensweise.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
katı yiyecek, yetişkinler içindir; onlar duyularını iyi ile kötüyü ayırt etmek üzere alıştırmayla eğitmiş kişilerdir.
den vollkommenen aber gehört starke speise, die durch gewohnheit haben geübte sinne zu unterscheiden gutes und böses.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
emcdda, bir takım ulusal uzmanlarla birlikte, bu alanda daha fazla çalışma yapılmasını teşvik etmek üzere, görülme oranlarının
auch unter den erstpatienten wurde eine zunahme der zahl der primären heroinkonsumenten von etwa 33000 im jahr 2002 auf über 41000 im jahr 2006 gemeldet.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bana hizmet etmek üzere önüme gelen sadok soyundan levili kâhinlere günah sunusu olarak bir boğa vereceksin. egemen rab böyle diyor.
und den priestern von levi aus dem samen zadoks, die da vor mich treten, daß sie mir dienen, spricht der herr herr, sollst du geben einen jungen farren zum sündopfer.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ab düzeyinde, yeni 2007-13 bütçesi kapsamında uyuşturucu sorunuyla mücadele etmek üzere avrupa komisyonu tarafından önemli bir finansman sağlanacaktır.
auf eu-ebene wird die europäische kommission im rahmen des neuen finanzrahmens für den zeitraum von 2007 bis 2013 umfangreiche mittel für die bekämpfung der drogenproblematik bereitstellen.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sistem tabanlı yaklaşım, etkinlikleri konusunda kanıt elde etmek üzere denetlenen kurumun iç kontrol sistemlerinin dizayn ve işleyişlerinin ayrıntılı bir incelemesi ve test edilmesiyle başlar.
oft werden statistische stichprobenverfahrenals wirksame methode zur erlangung eines repräsentativen Überblicks über eine gesamtpopulation der vorgänge angewandt. der hof zieht für einige prüfungenauch externe fachleutemit spezifischem fachwissen hinzu.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
karnımda olanı, sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur, doğrusu işiten ve bilen ancak sensin" demişti.
ich habe dir das gelobt, was ich in meinem bauch trage - nur für den gottesdienst (zu weihen), so nimm es von mir an! gewiß, du bist der allhörende, der allwissende.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
sizin yanınızda bulunan tevrat'ı tasdik etmek üzere indirdiğim kur’ân’a iman edin, onu inkâr edenlerin başını siz çekmeyin.
und glaubt an das, was ich (als offenbarung) hinabgesandt habe, das zu bestätigen, was euch bereits vorliegt.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
hırvatistan, bu hususlar ve diğer güçlüklerle mücadele etmek üzere, katılım Öncesi mali yardım aracı (ipa) kapsamında sunulan finansal yardımdan faydalanmaktadır.
um diese schwierigkeiten und andere herausforderungen anzugehen, erhält kroatien im rahmen des instruments für heranführungshilfe (ipa) finanzielle unterstützung.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
allah'a ve resûlü’ne hicret etmek üzere evinden çıkan, sonra kendisine ölüm gelen kişinin ecri şüphesiz allah'a düşmüştür. allah, bağışlayıcıdır, esirgeyicidir.
und wer seine wohnung verläßt und zu allah und seinem gesandten auswandert und dabei vom tode ereilt wird, für dessen lohn sorgt allah, und allah ist allverzeihend, barmherzig.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
yemin olsun, semûd'a da kardeşleri sâlih'i, şunu tebliğ etmek üzere gönderdik: "allah'a kulluk/ibadet edin."
und gewiß, bereits entsandten wir zu thamud ihren bruder salih: "dient allah!"
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
resullerin gelmesinin kesintiye uğradığı bir sırada,ileride “bize ne müjdeleyen ne de uyaran hiçbir peygamber gelmedi” demeyesiniz diyesize, müjdeleyici ve uyarıcı elçimiz, her şeyi beyan etmek üzere geldi.
bereits kam zu euch unser gesandter, um euch nach einer (langen) zeit, in der gesandte ausgeblieben sind, (die schrift) zu erklären, damit ihr nicht sagt: "zu uns kam weder ein Überbringer froher botschaft, noch ein ermahner." so kam zu euch bereits sowohl ein Überbringer froher botschaft als auch ein ermahner.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
(elbette alırız, çünkü) mü'minlere yardım etmek, üzerimize borç idi.
da rächten wir uns an denen, die Übeltäter waren. und es war für uns eine verpflichtung, die gläubigen zu unterstützen.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: