Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
tıpkı firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin tavırları gibi. rablerinin ayetlerini yalanlamışlardı.
(es wird ihnen) wie den leuten pharaos und denen (ergehen), die vor ihnen waren: sie hielten die zeichen ihres herrn für eine lüge, darum ließen wir sie zugrunde gehen um ihrer sünden willen, und wir ertränkten die leute pharaos; sie alle waren frevler.
biz firavun hanedanı düşünüp ibret alsınlar diye, senelerce onları kuraklık, kıtlık ve ürün azlığı ile cezalandırdık.
und gewiß, bereits ließen wir dürre und rückgang von erzeugnissen pharaos leute überkommen, damit sie sich entsinnen.
tıpkı firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin durumu gibi. ayetlerimizi yalanlamışlardı da allah, onları günahları yüzünden yakalamıştı.
genauso wie im falle der pharao-familie und derjenigen vor ihnen, sie haben unsere ayat verleugnet, dann bestrafte allah sie umgehend wegen ihrer verfehlungen.
tıpkı firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişi gibi. allah'ın ayetlerini inkâr ettiler de allah onları günahları yüzünden yakalayıverdi.
(es wird ihnen) wie den leuten pharaos und denen (ergehen), die vor ihnen waren: sie glaubten nicht an die zeichen allahs; darum bestrafte allah sie für ihre sünden.
o cinler ona kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanak ve leğenler, sabit kazanlar gibi istediği şeyleri yaparlardı.ey davud hanedanı, şükür gayreti içinde olun.
sie machten für ihn, was er begehrte: paläste und bildwerke, becken wie teiche und feststehende kochbottiche: "wirkt ihr vom hause davids in dankbarkeit."
onlar, ona mihrablar, timsaller (heykeller) ve havuzlar gibi çanaklar ve sâbit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Çalışın ey davud hanedanı, şükür için çalışın.
sie machten für ihn, was er begehrte: paläste und bildwerke, becken wie teiche und feststehende kochbottiche: "wirkt ihr vom hause davids in dankbarkeit."
o cinler ona kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanak ve leğenler, sabit kazanlar gibi istediği şeyleri yaparlardı.ey davud hanedanı, şükür gayreti içinde olun. kullarımdan gereği gibi şükredenler çok azdır.
sie machten ihm, was er wollte, an gebetsräumen, bildwerken, schüsseln wie wasserbecken und feststehenden kesseln. - "verrichtet, ihr sippe dawuds, eure arbeit in dankbarkeit", denn (nur) wenige von meinen dienern sind wirklich dankbar.