İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
kimileri gibi de söylenip durmayın. söylenenleri ölüm meleği öldürdü.
ولا تتذمروا كما تذمر ايضا اناس منهم فاهلكهم المهلك.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
( söylenenleri ) dinleyin . kafirler için elem verici bir azap vardır .
« يا أيها الذين أمنوا لا تقولوا » للنبي « راعنا » أمر من المراعاة وكانوا يقولون له ذلك وهي بلغة اليهود سب من الرعونة فسُرُّوا بذلك وخاطبوا بها النبي فنُهى المؤمنون عنها « وقولوا » بدلها « انظرنا » أي انظر إلينا « واسمعوا » ما تؤمرون به سماع قبول « وللكافرين عذاب أليم » مؤلم هو النار .
Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İki ya da üç peygamber konuşsun, öbürleri söylenenleri iyice düşünüp tartsın.
اما الانبياء فليتكلم اثنان او ثلاثة وليحكم الآخرون.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
eğer bilinmeyen dillerle konuşulacaksa, iki ya da en çok üç kişi sırayla konuşsun, biri de söylenenleri çevirsin.
ان كان احد يتكلم بلسان فاثنين اثنين او على الاكثر ثلاثة ثلاثة وبترتيب وليترجم واحد.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
( resulüm ! ) bu söylenenleri biz sana ayetlerden ve hikmet dolu kur ' an ' dan okuyoruz .
« ذلك » المذكور من أمر عيسى « نتلوه » نقصه « عليك » يا محمد « من الآيات » حال من الهاء في نتلوه وعامله ما في ذلك من معنى الإشارة « والذكر الحكيم » المحكم أي القرآن .
Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fakat zalimler , kendilerine söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler . bunun üzerine biz , yapmakta oldukları kötülükler sebebiyle zalimlerin üzerine gökten acı bir azap indirdik .
« فبدل الذين ظلموا » منهم « قولا غير الذي قيل لهم » فقالوا : حبة في شعرة ودخلوا يزحفون على أستاههم « فأنزلنا على الذين ظلموا » فيه وضع الظاهر موضع المضمر مبالغة في تقبيح شأنهم « رجزاً » عذاباً طاعوناً « من السماء بما كانوا يفسقون » بسب فسقهم أي خروجهم عن الطاعة فهلك منهم في ساعة سبعون ألفاً أو أقل .
Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
derken söylenenleri , verilen öğütleri unuttukları zaman her şeyin kapılarını açtık onlara ve onlar , kendilerine verilen şeylerle genişliğe ulaştıkları gibi hemen ve ansızın onları tutup alıverdik de bütün umduklarından mahrum oldular .
« فلما نسوا » تركوا « ما ذكروا » وُعظوا وخوفوا « به » من البأساء والضراء فلم يتعظوا « فتحنا » بالتخفيف والتشديد « عليهم أبواب كلِّ شيء » من النعم استدراجا لهم « حتى إذا فرحوا بما أوتوا » فرح بطر « أخذناهم » بالعذاب « بغتة » فجأة « فإذا هم مبلسون » آيسون من كل خير .
Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İman eden ve iyi işler yapanları , içinde ebedi kalmak üzere , zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacağız . allah , ( bu söylenenleri ) hak bir söz olarak vadetti .
« والذين آمنوا وعملوا الصالحات سندخلهم جنات تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها أبدا وعد الله حقا » أي وعدهم الله ذلك وحقه حقا « ومن » أي لا أحد « أصدق من الله قيلا » أي قولا .
Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
" Şüphesiz o , sözün açıkta söylenenini de bilmekte , saklamakta olduklarınızı da bilmektedir . "
« إنه » تعالى « يعلم الجهر من القول » والفعل منكم ومن غيركم « ويعلم ما تكتمون » أنتم وغيركم من السر .
Son Güncelleme: 2014-07-02
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor