Şunu aradınız:: zayıflamış (Türkçe - Arnavutça)

gövdesi zayıflamış.
baza është e dobët.

biraz zayıflamış olabilirsin ama.
një gjë e vogël, ndoshta.

zayıflamış görünüyorsun, hasta mı oldun?
dukesh i dobët. je sëmurë?

akılları ve kalpleri, zayıflamış ve zedelenmişleri hedefleyen bir silah.
një i thjesht që shënon direkt në zëmer.. ..dhe në tru të dobëve dhe të pashpresëve.

ve belli ki bir zamanlar sahip olduğum annelik iç güdüsü zayıflamış.
dhe çdo instinkt të nënës që kisha është zhdukur.

ancak, siz ve yolcularınız, uzun süredir düşük miktarda yer çekimine maruz kaldığından kemikleriniz zayıflamış olabilir.
tank, tani pwrshkak tw efekteve mikrograviteteve, ju dhe pasagjerwt tuaj mund tw keni pwsuar ca humbje tw lehtw tw kockave.

türkiye'nin iktidar partisi pazar günkü yerel seçimlerden zaferle, ancak tabanı zayıflamış olarak çıktı.
partia në pushtet e turqisë ishte fitimtare në zgjedhjet vendore të së dielës, por ajo humbi terren.

dünya bankası'nın salı günü yayınladığı yönetim konulu yeni bir rapora göre, güneydoğu avrupa ülkelerinin çoğunda yolsuzlukla mücadele zayıflamış durumda.
lufta kundër korrupsionit është dobësuar në shumicën e vendeve të evropës juglindore, sipas një raporti të ri të bankës botërore mbi qeverisjen botuar të martën.

ancak kosova uzlaşması projesinin yöneticisi aleksandar mitiç, belgrad'ın gelecek ay priştine ile müzakerelere, kfor ile yapılan anlaşma sonrasında önemli ölçüde zayıflamış olarak gireceğine inanıyor.
megjithatë, drejtori i projektit kompromisi i kosovës aleksander mitiç beson se beogradi do të rinisë dialogun me prishtinën muajin e ardhshëm mjaft i dobësuar pas marrëveshjes me kfor-in.

- ama zayıflamışsın.
- por je kaqë i trashë.