Şunu aradınız:: gerektirdiği (Türkçe - Endonezce)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Turkish

Indonesian

Bilgi

Turkish

gerektirdiği

Indonesian

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

Endonezce

Bilgi

Türkçe

kanun bizzat gerektirdiği gibi

Endonezce

yang pertama melanggar hukum yang seharusnya dituntut.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

koşulların gerektirdiği her şeyi yapıyoruz.

Endonezce

kita lakukan apapun sesuai permintaan keadaan.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

kehanetin gerektirdiği gibi buraya getirildin.

Endonezce

keluar kau dibawa ke sini, dan nubuat mengatakan.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

uğraş gerektirdiği belli oluyor, evet.

Endonezce

yeah? sepertinya begitu.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

kaderleri öyle gerektirdiği için öldüler onlar.

Endonezce

mereka mati karena karma mereka sendiri. they died because of their won karma.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

yaşımın gerektirdiği gibi yaşamaya karar verdim.

Endonezce

aku ingin hidup seperti seorang gadis usia aku.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

"...zorlu görevlerin gerektirdiği reflekse sahip olmayanlar..."

Endonezce

" maupun refleks yang tepat untuk suatu tugas yg rumit "

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

"emlak durumu" ürkütücüydü- ...tadilat gerektirdiği anlamındaydı.

Endonezce

"" kondisi estate"adalah menakutkan - itu berarti ia harus patah hati.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

sizi temin ederim ki boyumun gerektirdiği minimum kilo gereksinimini karşılıyorum.

Endonezce

saya boleh jamin.. ...saya memenuhi keperluan minimum ketinggian dan berat badan seorang gadis dewasa.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

İzin verin, antremanınızın gerektirdiği her adım boyunca, size titizlikle yaklaşayım.

Endonezce

jadi, biar aku mengajari kalian tiap langkah... dari pelatihan yang diperlukan, sampai ke yang paling teliti.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

Üzgünüm ama bir kez olsun, durumun gerektirdiği şekilde hareket etmekten vazgeçmeliyiz.

Endonezce

maaf, tapi sekali kita harus membuang kebijaksanaan.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

gerektirdiği şey, bir kez daha sınıfta kalman halinde okuldan ayrılmanın istenecek olması.

Endonezce

program itu mengharuskan jika kau sampai gagal di kelas lain, kau akan diminta untuk meninggalkan rushmore.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

acil durumun ve bayırın çamurlu toprağının gerektirdiği durumdan ötürü cephe askeri kurallara göre şekillenmemişti.

Endonezce

medan pertempuran tidak dibentuk menurut aturan teori militer, tetapi dibentuk oleh situasi darurat dan kemiringan tanah di lereng bukit.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ama sadece sizin gibi yetenekli bir adam saymanlığın gerektirdiği bütün bu karmaşık hesaplamalara bir anlam verebilir.

Endonezce

tapi pria berbakat sepertimu, yang bisa perhitungan rumit, cocok sebagai bendahara.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bilimin verdiği bu kesinlik sizi doğallık ve doğaüstülük arasında tam olarak nerede durmanız gerektirdiği konusunda endişelendiriyor.

Endonezce

membuat kalian penasaran dimanakah batas sebenarnya antara natural dan supernatural.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

ben senin zihnine girmiştim, bu yüzden iyi bir insan olmanın neler gerektirdiği konusunda çok iyi bir fikrim var.

Endonezce

aku pernah berada di pikiranmu, jadi aku punya ide yang cukup bagus. apa yang diperlukan untuk menjadi orang yang baik.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

sürelerini doldurma noktasına geldiklerinde o kadınları ya örfün gerektirdiği biçimde tutun yahut da yine örfün gerektirdiği şartlarla onlardan ayrılın.

Endonezce

(apabila mereka telah mendekati akhir idahnya) atau masa idah mereka hampir habis (maka tahanlah mereka) seumpamanya kalian rujuk dengan mereka (dengan baik) artinya tidak memudaratkan kepada mereka (atau lepaskanlah mereka dengan baik) biarkanlah mereka menyelesaikan idahnya dan janganlah kamu menjatuhkan kemudaratan terhadap mereka melalui rujuk (dan persaksikanlah dengan dua orang saksi yang adil di antara kalian) dalam masalah rujuk atau talak ini (dan hendaklah kalian tegakkan kesaksian itu karena allah) bukan karena demi rang yang dipersaksikan atau bukan karena demi rujuk atau talaknya.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

her biri ayrı faydalar getiren evrelerden geçerek kademeli olarak evrilebilir. tıpkı, darwin'in teorisinin gerektirdiği gibi.

Endonezce

hal ini dapat berevolusi secara bertahap, dengan setiap tahap membawa keuntungan yang nyata, sebagai tuntutan teori darwin.

Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet allah'a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

Endonezce

(apabila telah tetap perintah) maksudnya, perang telah difardukan. (maka jika mereka menepati kepada allah) dalam beriman dan taat kepada-nya (niscaya yang demikian itu lebih baik bagi mereka) jumlah yang jatuh sesudah lau merupakan jawab dari lafal idzaa.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

babası davutun koyduğu kural uyarınca, kâhin bölüklerine ayrı ayrı görevler verdi. levilileri tanrıyı övme ve her günün gerektirdiği işlerde kâhinlere yardım etme görevine atadı. kapı nöbetçilerini de bölüklerine göre değişik kapılarda görevlendirdi. Çünkü tanrı adamı davut böyle buyurmuştu.

Endonezce

sesuai dengan peraturan-peraturan daud ayahnya, salomo mengatur tugas-tugas harian untuk para imam dan untuk orang lewi yang harus menyanyikan puji-pujian kepada tuhan dan membantu para imam dalam melaksanakan upacara-upacara ibadah. juga para pengawal rumah tuhan dibaginya dalam regu-regu untuk setiap pintu gerbang, sesuai dengan petunjuk daud hamba allah

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Daha iyi çeviri için
7,746,938,382 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam