Şunu aradınız:: yetmiş (Türkçe - Esperanto)

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

Esperanto

Bilgi

Türkçe

yetmiş

Esperanto

sepdek

Son Güncelleme: 2009-07-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

gemide toplam iki yüz yetmiş altı kişiydik.

Esperanto

kaj ni cxiuj en la sxipo estis ducent sepdek ses animoj.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

Çok sayıda kadınla evlendi ve yetmiş oğlu oldu.

Esperanto

kaj gideon havis sepdek filojn, kiuj eliris el liaj lumboj, cxar li havis multe da edzinoj.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

İbrahim yüz yetmiş beş yıl yaşadı. Ömrü bu kadardı.

Esperanto

kaj la nombro de la jaroj de vivo de abraham, kiujn li travivis, estis cent sepdek kvin jaroj.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

fırlatma penceremiz, sadece yedi gün açık her yetmiş yılda bir kez.

Esperanto

ni havas eblon lanĉi nur dum sep tagoj... po 70 jaroj...

Son Güncelleme: 2016-10-27
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

yakupun soyundan gelenler toplam yetmiş kişiydi. yusuf zaten mısırdaydı.

Esperanto

kaj la nombro de cxiuj animoj, kiuj eliris el la lumbo de jakob, estis sepdek; kaj jozef estis jam en egiptujo.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

yetmiş yaşından sonra terahın avram, nahor ve haran adlı oğulları oldu.

Esperanto

kaj terahx vivis sepdek jarojn, kaj naskigxis al li abram, nahxor, kaj haran.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

İsa, ‹‹yedi kez değil›› dedi. ‹‹yetmiş kere yedi kez derim sana.

Esperanto

jesuo diris al li:mi ne diras al vi:gxis sep fojoj; sed:gxis sepdekoble sep fojoj.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

bunun üzerine rab İsrail ülkesine salgın hastalık gönderdi. yetmiş bin İsrailli öldü.

Esperanto

kaj la eternulo venigis peston sur izraelon, kaj falis el la izraelidoj sepdek mil homoj.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

sonra musa, harun, nadav, avihu ve İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişi dağa çıkarak

Esperanto

kaj supreniris moseo kaj aaron, nadab kaj abihu, kaj sepdek el la cxefoj de izrael.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

yusuf haber yollayıp babası yakupu ve bütün akrabalarını, toplam yetmiş beş kişiyi çağırttı.

Esperanto

kaj jozef sendis, kaj alvokis sian patron jakob, kaj la tutan parencaron, sepdek kvin animojn.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

avdonun kırk oğlu, otuz torunu ve bunların bindiği yetmiş eşeği vardı. İsraili sekiz yıl yönetti.

Esperanto

li havis kvardek filojn kaj tridek nepojn, kiuj rajdadis sur sepdek junaj azenoj. kaj li estis jugxisto de izrael dum ok jaroj.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

yetmiş yıl geçince rab surla ilgilenecek, ama sur para için yine fahişeliğe dönecek. dünyanın bütün krallıklarıyla fahişelik edecek.

Esperanto

kaj post la fino de la sepdek jaroj la eternulo vizitos tiron, kiu denove ricevados promalcxastajn donacojn kaj malcxastados kun cxiuj regnoj de la mondo sur la suprajxo de la tero.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

yehunun mektubu kent ileri gelenlerine ulaşınca, ahavın yetmiş oğlunu öldürüp başlarını küfelere koydular ve yizreele, yehuya gönderdiler.

Esperanto

kiam la letero venis al ili, ili prenis la filojn de la regxo kaj bucxis ilin, sepdek homojn, kaj metis iliajn kapojn en korbojn kaj sendis al li en jizreelon.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

sonra elim'e gittiler. orada on iki su kaynağı, yetmiş hurma ağacı vardı. su kıyısında konakladılar.

Esperanto

kaj ili venis al elim; tie estis dek du fontoj de akvo, kaj sepdek daktilpalmoj. kaj ili starigis tie sian tendaron cxe la akvo.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

her gümüş tabağın ağırlığı 130 şekel, her çanağın ağırlığı yetmiş şekeldi. bütün gümüş eşyaların toplam ağırlığı 2 400 kutsal yerin şekeliydi.

Esperanto

po cent tridek sikloj da argxento havis cxiu plado, kaj po sepdek cxiu kaliko; la tuta argxento de tiuj vazoj estis du mil kvarcent sikloj laux la sankta siklo.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

ama bugün siz babamın ailesine karşı ayaklandınız, yetmiş oğlunu bir taşın üzerinde kesip öldürdünüz. cariyesinden doğan avimelek kardeşiniz olduğu için onu Şekeme kral yaptınız.

Esperanto

kaj vi levigxis nun kontraux la domon de mia patro, kaj mortigis liajn filojn, sepdek homojn, sur unu sxtono, kaj abimelehxon, filon de lia sklavino, vi regxigis super la logxantoj de sxehxem, pro tio, ke li estas via frato.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

sonra rab bulutun içinde inip musayla konuştu. musanın üzerindeki ruhtan alıp yetmiş ileri gelene verdi. ruhu alınca peygamberlik ettilerse de, daha sonra hiç peygamberlik etmediler.

Esperanto

kaj la eternulo mallevigxis en nubo kaj parolis kun li, kaj li deprenis iom de la spirito, kiu estis sur li, kaj metis sur la sepdek virojn plejagxulojn. kaj kiam haltis sur ili la spirito, ili ekprofetis kaj ne cxesis.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişiyle Şafan oğlu yaazanya orada, putların önünde duruyordu. her birinin elinde bir buhurdan vardı; buhurun kokusu bulut gibi yükseliyordu.

Esperanto

kaj antaux ili staras sepdek viroj el la plejagxuloj de la domo de izrael, kaj jaazanja, filo de sxafan, staras meze de ili; kaj cxiu havas en la mano sian incensilon, kaj de la incensoj levigxas densa nubo.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

komutan, yüzbaşılardan ikisini yanına çağırıp şöyle dedi: ‹‹akşam saat dokuzda sezariyeye hareket etmek üzere iki yüz piyade, yetmiş atlı ve iki yüz mızraklı hazırlayın.

Esperanto

kaj alvokinte du el la centestroj, li diris:pretigu ducent soldatojn, por ke ili iru gxis cezarea, kun sepdek rajdistoj kaj ducent lancistoj, je la tria horo nokte;

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Daha iyi çeviri için
7,793,820,071 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam