Şunu aradınız:: şerrinden (Türkçe - Fransızca)

yarattıklarının şerrinden,
contre le mal des êtres qu'il a créés,

yarattığı mahlukların şerrinden.
contre le mal des êtres qu'il a créés,

"Şerrinden sinsice fısıldayanların."
contre le mal du mauvais conseiller, furtif,

o sinsi şeytanın şerrinden
contre le mal du mauvais conseiller, furtif,

o sinsi vesvesecinin şerrinden.
contre le mal du mauvais conseiller, furtif,

düğümlere üfüren-kadınların şerrinden,
contre le mal de celles qui soufflent [les sorcières] sur les nœuds,

"kıskandığı vakit kıskananın şerrinden."
et contre le mal de l'envieux quand il envie».

"arabozucuların, sözleşmeleri bozanların şerrinden."
contre le mal de celles qui soufflent [les sorcières] sur les nœuds,

karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
contre le mal de l'obscurité quand elle s'approfondit,

düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden!
contre le mal de celles qui soufflent [les sorcières] sur les nœuds,

ve hased ettiği zaman hasedcinin şerrinden.
et contre le mal de l'envieux quand il envie».

ve hasetçinin haset ettiği zaman, şerrinden.
et contre le mal de l'envieux quand il envie».

düğümlere üfleyip tüküren büyücü kadınların şerrinden,
contre le mal de celles qui soufflent [les sorcières] sur les nœuds,

düğümlere üfleyip büyü yapan büyücü kadınların şerrinden,
contre le mal de celles qui soufflent [les sorcières] sur les nœuds,

onu ve soyunu kovulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum."
«je l'ai nommée marie, et je la place, ainsi que sa descendance, sous ta protection contre le diable, le banni».

cinden olsun, insandan olsun, bu çeşit kişilerin şerrinden.
qu'il (le conseiller) soit un djinn, ou un être humain».

ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın rabbine sığınırım!
et contre le mal de l'envieux quand il envie».

'sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran' vesvesecinin şerrinden.
contre le mal du mauvais conseiller, furtif,

allah da onları o günün şerrinden korumuş ve kendilerini bir parlaklığa, bir sevince ulaştırmıştır.
allah les protègera donc du mal de ce jour-là, et leur fera rencontrer la splendeur et la joie,

artık allah, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
allah les protègera donc du mal de ce jour-là, et leur fera rencontrer la splendeur et la joie,