Şunu aradınız:: tıkalı (Türkçe - Hollandaca)

tıkalı.
- gezwollen.

baca tıkalı.
de schoorsteen zit verstopt.

- hâlâ tıkalı.
dat is nog steeds verstoord.

ana yol tıkalı.
de weg is geblokkeerd.

burası tıkalı!
het is geblokkeerd.

- burnum tıkalı.
- ik heb een verstopte neus.

atardamarlarından biri tıkalı.
je hebt een verstopping in je ader.

koroneri tıkalı. ona...
zijn kransslagaders worden afgesloten.

- yani yolları tıkalı.
- alleen geblokkeerd.

- geri kalanları, tıkalı.
- de rest is afgesloten.

ana hat tıkalı olabilir.
de hoofdleiding kan verstopt zijn.

...tamamen tıkalı durumda.
staan allemaal vast.

- burnum tıkalı değil.
ik ben niet verkouden.

kulakların hâlâ tıkalı galiba.
je praat erg luid.

burun deliklerin mi tıkalı?
verstopte neus?

koroner atardamarı %95 tıkalı.
zijn kransslagaders zitten voor 95% verstopt.

- vay, burnum tıkalı değil.
geweldig, geen volle neus.

hafızası geçmişte tıkalı kalmış.
haar geest zit gevangen in het verleden.

anladım. Çocuklarınla tıkalı kalmışsın.
je zit vast in de buitenwijken met je kinderen.

- trafik miller boyunca tıkalı.
- het verkeer staat vast.