İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
Şehri kuşatıp kale gibi yapıyorlar.
彼らは街を囲むいる 要塞を作る
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İnsanları kuşatıp sarar. İnletici bir azaptır bu.
(それは)人びとを包む。(かれらは言う)。「これは痛ましい懲罰です。」
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
o vakit kuşatıp sarıyordu sidre'yi kuşatıp saran,
覆うものがスィドラ木をこんもりと覆う時。
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
eğer liam zaten orada değilse, sessizce bölgeyi kuşatıp yolunu gözlemeliyiz.
速やかに捕らえられる場所を 確保するんだ 相手は手強いぞ
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama aslında sıkı bir sosyal düzenin kuşatıp ayak tuttuğu 50 bireylik bir toplumdur.
しかし 実はこれは 50匹のメンバーが 厳しい社会秩序によって 結びつく
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
yaptıkları kötülükler kendilerine görünecek ve alay etmekte oldukları şey onları kuşatıp avlayacaktır.
こうして,かれらの行った様々な悪がかれらに現われ,かれらの嘲笑していたことが,かれらをとり囲む。
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İşledikleri kötülükler kendilerine belli oldu ve onları, alaya aldıkları şeyler kuşatıp mahvetti.
こうして,かれらの行った様々な悪がかれらに現われ,かれらの嘲笑していたことが,かれらをとり囲む。
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
senin için öyle günler gelecek ki, düşmanların seni setlerle çevirecek, kuşatıp her yandan sıkıştıracaklar.
いつかは、敵が周囲に塁を築き、おまえを取りかこんで、四方から押し迫り、
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
derken firavun, askeriyle artlarına düştü, deniz de onları tamamıyla kuşatıp kapladı, boğulup gittiler.
果してフィルアウンは,軍勢を率いてかれら(イスラエルの民)を追ったが,海水がかれらを完全に水中に沈め覆ってしまった。
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar görmezler.
またわれは,かれらの前面に陣壁を置き,また背面にも障壁を置き,そのうえかれらに覆いをした。それでかれらは見ることも出来ない。
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
azap konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. oysa cehennem, o inkar edenleri gerçekten kuşatıp-durmaktadır.
かれらは懲罰を急ぐよう,あなたに求める。だが地獄は不信心者たちを取り囲んでいる。
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
‹‹Şimdi sen ordunun geri kalanlarını topla, kenti kuşatıp ele geçir; öyle ki, kenti ben ele geçirmeyeyim ve kent adımla anılmasın.››
あなたは今、残りの民を集め、この町に向かって陣をしき、これを取りなさい。わたしがこの町を取って、人がわたしの名をもって、これを呼ぶようにならないためです」。
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
naziler bomba teslimatını saat 8'de gerçekleştirecekse eğer bu durumda adayı kuşatıp, savaş başlığını ele geçirecek ve zavallı profesör teller'ı kurtaracak tepe tepe kullanacağımız 14 saatimiz var demektir.
もしナチが 8時に弾頭を 手に入れるなら 俺達はやる... 14時間で 島を占領する
Son Güncelleme: 2016-10-28
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and olsun ki onlara, size vermediğimiz servet ve imkanı vermiştik. onlara kulaklar, gözler ve kalbler vermiştik; ama kulakları, gözleri ve kalbleri onlara bir fayda sağlamadı, zira, allah'ın ayetlerini bile bile inkar ediyorlardı, alaya aldıkları şeyler onları kuşatıp yokediverdi.
われは,実にあなたがた(クライシュ族)にも与えなかった力を,聴覚と視覚と心をかれらに授けた。それでもかれらは,アッラーの印を認めなかったため,その聴覚と視覚と心は,全くかれらを益することなく,かれらは自分の嘲笑していたものに,取り囲まれてしまった。
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: