Şunu aradınız:: kalmayacak (Türkçe - Latince)

aranızda falcı kalmayacak.
et perire faciam sculptilia tua et statuas tuas de medio tui et non adorabis ultra opera manuum tuaru

yaşadığı yerde kimsesi kalmayacak.
non erit semen eius neque progenies in populo suo nec ullae reliquiae in regionibus eiu

ekmeği sağlanacak, hiç susuz kalmayacak.
iste in excelsis habitabit munimenta saxorum sublimitas eius panis ei datus est aquae eius fideles sun

ne doğum ne gebelik olacak, kimse gebe kalmayacak.
ephraim quasi avis avolavit gloria eorum a partu et ab utero et a concept

kral ilan edebilecekleri soylular kalmayacak, bütün önderlerinin sonu gelecek.
nobiles eius non erunt ibi regem potius invocabunt et omnes principes eius erunt in nihilu

Çekirgelerin ekinlerinizi yemesini engelleyeceğim. tarlada asmanız ürünsüz kalmayacak›› diyor her Şeye egemen rab.
et increpabo pro vobis devorantem et non corrumpet fructum terrae vestrae nec erit sterilis vinea in agro dicit dominus exercituu

artık hiçbir lanet kalmayacak. tanrının ve kuzunun tahtı kentin içinde olacak, kulları ona tapınacak.
et omne maledictum non erit amplius et sedes dei et agni in illa erunt et servi eius servient ill

yediği çocuklarının etini onların hiçbiriyle paylaşmayacak. Çünkü düşmanın kuşatma sırasında sizi sıkıştırması yüzünden kentlerinizde hiç yiyecek kalmayacak.
ne det eis de carnibus filiorum suorum quas comedet eo quod nihil habeat aliud in obsidione et penuria qua vastaverint te inimici tui intra omnes portas tua

zorbalık ayaklanıp kötülüğün sopası oldu. halktan, o kalabalıktan kimse kalmayacak; mallarından, görkemlerinden bir şey kalmayacak.
iniquitas surrexit in virga impietatis non ex eis et non ex populo neque ex sonitu eorum et non erit requies in ei

İsa ona, ‹‹bu büyük yapıları görüyor musun? burada taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!›› dedi.
et respondens iesus ait illi vides has omnes magnas aedificationes non relinquetur lapis super lapidem qui non destruatu

rab, ‹‹ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ölümlüdür›› dedi, ‹‹İnsanın ömrü yüz yirmi yıl olacak.››
dixitque deus non permanebit spiritus meus in homine in aeternum quia caro est eruntque dies illius centum viginti annoru

İsa onlara, ‹‹bütün bunları görüyor musunuz?›› dedi. ‹‹size doğrusunu söyleyeyim, burada taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!››
ipse autem respondens dixit eis videtis haec omnia amen dico vobis non relinquetur hic lapis super lapidem qui non destruatu

karanlıkta kalmayacağız
manere in tenebris