Şunu aradınız:: parlatmak (Türkçe - Norveççe)

parlatmak
behandle

- parlatmak için.
-den skal renses?

- kamu imajını parlatmak için.
- for å pynte på imagen din.

bunları güzelce parlatmak lazım.
disse må bare pusses litt.

yerine koymadan önce parlatmak istemiştim.
- jeg pusset den bare.

- botlarını parlatmak için olmadığı kesin!
- neppe for å rengjøre støvlene...

- yani kim bu arabayı parlatmak... için para verirki?
og her har du en cadillac el dorado 83? hvem i helvete betaler for å pusse opp en el dorado?

Özür dilerim hanımefendi. korkarım tüm bu gümüşleri parlatmak zorundayım.
beklager, men jeg har alt sølvet å pusse.

botları parlatmak için çok güzel bir maymun kıyafeti. bütün silahtarlar bunu giyer ama.
jeg trodde du ville bli til noe!

amandine poulain'in sevdiği şeyler: buz patencilerinin kostümleri. parkeleri parlatmak.
amandinepoulainlikteå se på antrekkene under kunstløp på tv ... ogboneparketten... tømmehåndveskensin... rengjøreden... ogsåleggealttilbakeigjen.

raphael poulain'in sevdiği şeyler: duvar kağıtlarını yolmak. ayakkabılarını sıralayıp, onları özenle parlatmak.
raphaelpoulainliker... åriveav langetapet-remser... leggetapetog pussesinesko... tømmeverktøyskassensin ... oggjøredenren ... forsååleggealtpåplassigjen.

cinsel organımla ya da ayakkabı parlatmakla alakalı bir şey olurdu.
- vet ikke. men skokrem og kjønnsorganer inngår.