İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
Ülkeler daha rekabetçi olabilmek için ne yapabilir?
ce pot face ţările pentru a deveni mai competitive?
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
nato'ya üye olabilmek tamamen kendi ellerinde.
aş putea spune că aceste ţări nu ar putea rata aderarea la nato decât din cauza lor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
arnavutluk nato'ya üye olabilmek için aktif çaba sarfediyor.
albania urmăreşte de asemenea în mod activ integrarea în nato.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Şu anda msd üyesi olabilmek için aranan kriterlere uygun 21 banka var.
În prezent, 21 de bănci corespund standardelor pentru a deveni membre dia.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kosovalı pek çok gencin tek hayali, uluslararası düzeyde bir sporcu olabilmek.
mulţi tineri din kosovo nu pot decât să viseze să devină sportivi de nivel internaţional.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
djukanoviç başbakan olabilmek için kasım ayında cumhurbaşkanlığı'ndan istifa etmişti.
el a demisionat din functia de presedinte al tarii in noiembrie anul trecut pentru a prelua pozitia de premier.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
bu seviyedeki gerekliliklerin, stajyer öğretmenlerce öğretmenlik yeterliliğine sahip olabilmek için edinilmesi gerekmektedir.
În slovenia, obiectivul principal al unei proceduri de acreditare este de a selecta ofertele de programe oficiale în urma unei licitaţii publice.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
avrupa standartlarına tam uygun olabilmek için, 15 bin polise daha ihtiyacımız var." dedi.
pentru a ne putea conforma pe deplin standardelor europene, mai avem nevoie de încă 15 000 de poliţişti", a declarat veljovic pentru setimes.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
Şirket bu kesintileri azaltmak amacıyla enerji ithalatı için gerekli finansmana sahip olabilmek için hükümetten sübvansiyon aldı.
În vederea reducerii crizelor, kesh a primit subvenţii guvernamentale care îi asigură fondurile necesare pentru importul de energie.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
karmaşık doğal sistemlerin dinamiklerine ayak uydurmaya yardımcı olabilmek amacıyla, tedbirveönlemprensipleri ab antlaşması’na konmuştur.
principiile de precauţie şi prevenţie au fost introduse în tratatul ue, în scopul de a ajuta să facă faţă dinamicii sistemelor naturale complexee.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
opera e-posta istemcisi devre dışı. bildirimlere üye olabilmek için e-posta istemcisini etkinleştirmelisiniz.
clientul de corespondență opera este dezactivat. pentru abonare la fluxuri acesta trebuie activat.
Son Güncelleme: 2013-03-18
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu sözler ne denli kararlı olursa olsun, sırbistan’ın süreç üzerinde etkili olabilmek için yapabilecekleri sınırlı.
oricât ar fi de ferme aceste cuvinte, există limite la ceea ce poate face efectiv serbia, pentru a influenţa această situaţie.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
aynı analistlere göre, moskova şimdilerde avrasya'nın en hassas bölgelerinden birinde önemli bir oyuncu olabilmek için ciddi bir çaba içinde.
moscova, argumentează analiştii, se luptă mult mai agresiv acum să devină un jucător însemnat în una dintre cele mai sensibile regiuni ale eurasiei.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
arnavutluk, kosova ve karadağ'da yaşayan arnavutlar, 20 bin avroluk büyük ödülün sahibi olabilmek için on turluk bir eleme sürecinden geçecekler.
albanezii din albania, kosovo şi muntenegru vor trece printr-un proces de selecţionare de zece runde înainte ca premiul de 20 000 de euro să fie acordat câştigătorului.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
arm reformunun temel hedeflerinden biri, gelecekte nato'ya üye olabilmek açısından bir ön koşul olarak, batıdaki müttefik kuvvetleri ile uyumlu bir şekilde çalışabilmesini sağlamaktır.
unul dintre principalele scopuri ale reformei arm este cooperarea cu forţele vestice ale alianţei, ca o condiţie preliminară pentru aderarea la nato.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu görüş, ab'nin geçen ay karadağ'a sunduğu ve ülkenin birliğe üye olabilmek için yerine getirmesi gereken görevleri sıralayan bir belgede de tekrarlandı.
această idee a fost reiterată într-un document trimis luna trecută de ue muntenegrului. documentul menţionează sarcinile pe care ţara trebuie să le îndeplinească pentru a obţine aderarea la uniune.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ancak barroso, romanya başbakanı calin popescu tariceanu'yu, birliğe 2007'de üye olabilmek için ülkeyi zorlu bir çalışmanın beklediği yönünde de uyardı.
el l-a avertizat însă pe primul ministru român, călin popescu tăriceanu, că ţara trebuie să depună eforturi susţinute dacă doreşte să adere la uniune în 2007.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
cumhurbaşkanı stipe mesiç,zirvenin kapanis konusmasinda, hırvatistan'ın ab üyesi olabilmek için gerekli siyasi, ekonomik ve sosyal ön şartları yerine getirmek için yeterli enerjiye ve istekliliğe sahip olduğunu soyledi.
În încheierea summitului, preşedintele stipe mesic a declarat că croaţia are suficientă energie şi determinare pentru a îndeplini condiţiile politice, economice şi sociale necesare obţinerii statutului de membru ue.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
eleştirmenler, burada sarkozy’nin amacının türkiye ile balkanlar'daki diğer aday ülkelerin ab'ye katılmalarına engel olabilmek için uygun bir bahane bulmaktan ibaret olduğunu öne sürüyor.
criticii propunerii declară că sarkozy caută pur şi simplu un pretext convenabil pentru a împiedica aderarea turciei şi altor ţări candidate din balcani la ue.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"diğer bir deyişle, bulgarlar artık komünizmi hiç yaşamamış şanslı ülkelerde görülen demokratik refleksleri kazanmaya; kendi hakları ve demokrasi için mücadele etmeye başlıyor. eski ab üyesi ülkelerin vatandaşlarına kıyasla, bu konuda yeterince etkin olabilmek için henüz önümüzde uzun bir yol var; ama artık hukuk devletinin anlamını ve sahip olduğumuz hakları anlıyor ve hayatımızın her aşamasında bunlardan yararlanabilmek için mücadele etmemiz gerektiğini biliyoruz," diye ekliyor panayotova.
„cu alte cuvinte, bulgarii încep să deprindă un reflex democratic remarcat în alte ţări, unde din fericire comunismul nu s-a aflat la conducere, [încep] să lupte pentru democraţie şi pentru drepturile lor în fiecare zi”, a adăugat panayotova. „comparativ cu oamenii din statele membre ue vechi, avem un drum lung de parcurs până să devenim la fel de activi ca cetăţeni… dar, am înţeles semnificaţia şi importanţa aplicării legii şi ce drepturi avem, precum şi că trebuie să luptăm pentru a ne bucura de ele în fiecare zi”.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor