Şunu aradınız:: sandalet (Türkçe - Slovakça)

adam sandalet giyiyor.
ten muž má obuté sandále.

sandalet sezonuna kadar.
kým nenastane sandálová sezóna!

adamım, sandalet almalıydım.
sakra, mal som si zobrať nejaké sandále.

- sana sandalet mi giydirdiler?
- musel si nosiť sandály?

git de kendine sandalet al.
choď si kúpiť nejaké sandále.

buluşmaya gelirken sandalet giyme.
nedaj si sandále na stretnutie.

az önce göl kenarında bir sandalet bulmuşlar.
viem to! pred chvíľou našli v jazierku pri svätyni sandálu.

etraf sandalet giyen şişman adamlarla dolu.
je tam plno tlsťochov v sandáloch.

ayrıca sandalet de giyindim biraz da ikonlaşıyorum.
okrem toho mám sandály, verím v zažitú zvyklosť.

kimi göndereceklerini sandın? sandalet giyen bir marangoz mu?
a kto myslíš, že ich poslal?

bu yaz sandalet giydiğimi belirtmeliyim. Çorap üzerine. bir rüyada.
to vieš, že som toto leto nosila sandále, a v nich ponožky... ale len vo sne.

- ne? - kız kardeşine göre, kaybolduğu zaman sandalet giyiyormuş.
- podľa jej sestry, mala na sebe sandále, keď zmizla.

20 dakikadır, sandalet giymiş şişko bir rangoon'lu ile konuşmaya çalışıyordum.
práve som prekecal 20 minút s tlsťochom z rangoonu o sandáloch.

ben bula bula farklı renkte iki sandalet buldum. Üstelik ikisi de sağ ayak. numaraları bile farklı.
ja som našiel sandále, v rôznych farbách, oba na pravú nohu, jeden veľký, druhý malý.

- bir kaç gün önce, gazetecimiz, bay paul'da farketmiştim ki, kahverengi sandaletin içine kalın gri çorap giymişti.
- pred pár dňami som si všimol, že pán paul, náš miestny predavač, má na sebe šedé ponožky a hnedé kožené sandále.